8. Hukuk Dairesi 2011/7034 E. , 2012/5179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve katılma alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 2. Aile Mahkemesinden verilen 29.07.2011 gün ve 476/833 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde satın alınarak davalı eş adına kaydedilen S.S. Alaçatı Halk Sosyal Konut Yapı Kooperatifi üyeliği için 17.171 TL katkı payı alacağı, 2.171,50 TL katılma alacağı, yine 35 DSV 37 plakalı araç için ise 2.000 TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunduktan sonra, esas yönünden de davanın, reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, araç yönünden açılan davanın, dava zamanaşımının geçmesi nedeniyle reddine, taşınmaz yönünden ise, 17.171 TL katkı payı alacağının ve 2.171,50 TL katılma alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmün redde ilişkin bölümü davacı vekili, kabule ilişkin bölümü ise davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Taraflar 04.02.1993 tarihinde evlenmiş, 23.02.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.12.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Taraflar sözleşmeyle başka mal rejimi seçmediklerinden evlenme tarihinden, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler (4722 s.Y. nın 10/1, TMK.nun 202).
Olayları anlatmak taraflara hukuki niteleme yapmak ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir (6100 s. HMK.nun 33 m.). İddianın ileri sürülüş şekline göre, davada davacı, katılma alacağı (TMK 231 m.) ve katkı payı alacağı isteğinde bulunmuştur.
Görülmekte olan dava, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık süre geçirildikten sonra 17.05.2011 tarihinde açılmıştır. Davalı vekili, süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Tasfiyeye konu ... plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 20.05.2003 tarihinde üçüncü kişiden satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. TMK.nun 178.maddesinde öngörülen bir yıllık süre geçtiğinden, mahkemece araç yönünden zamanaşımının geçirilmiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Kooperatif üyeliğine ilişkin alacak isteğine gelince; davalı ..., tasfiyeye konu kooperatife 29.02.1994 tarihinde üye olmuş, ödemeler 2007 yılının 11.ayına kadar devam etmiştir. Tamamlanmayan kooperatifte ferdileşmeye henüz geçilmemiştir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmı 743 sayılı TKM.nin yürürlükte olduğu 01.01.2002 öncesi, bir kısmı ise, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği dönemde gerçekleştirilmiştir.
743 sayılı TKM.nin yürürlükte olduğu 01.01.2002 tarihi öncesi eşler arasında aynı kanunun 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan katkı nedeniyle açılan dava, katkı payı alacağı davasıdır. Belirtilen bu dönemde gerçekleştirilen ödemeye ilişkin uyuşmazlığın, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Katkı payı alacağına ilişkin zamanaşımı konusunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda bir hüküm mevcut değildir. Borçlar Kanununun 125. maddesindeki “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir.” hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” tarzında anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı da boşanma kararının kesinleştiği 25.12.2007 günüdür. Türk Medeni Kanununun genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. 01.01.2002 tarihi öncesi yapılan kooperatif ödemeleri yönünden 10 yıllık dava zamanaşımı süresinin uygulanması doğrudur. Mahkemece, davalıdan alınmasına karar verilen 17.171 TL katkı payı alacağı, dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun görüldüğünden, davacı vekilinin araca ilişkin, davalı vekilinin ise katkı payı alacağına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hüküm açıklanan bölümlerinin ONANMASINA,
Davalı vekilinin, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonraki kooperatif ödemelerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda da açıklandığı gibi temyize konu dava bir yıllık süre geçirildikten sonra açılmış, davalı vekili süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. TMK.nun 178. maddesinde; bir yıllık dava zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin birinci bölümünde, “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları...” açıklamasına yer verilmiştir. Somut olayda, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava, eşlerin boşanmaları nedeniyle açılmıştır. Madde hükmü ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu maddedeki bir yıllık zamanaşımı süresinin, sadece boşanmaya bağlı olarak açılan nafaka, maddi ve manevi tazminat ile benzeri hakları kapsadığını, bu davalarla sınırlı tutulduğunu söylemek güçtür. Belirtilen davalar nedeniyle, boşanmış eşlerin uzun yıllar mahkemelerde karşı karşıya gelmesini toplum huzuru ve barışı yönünden sakıncalı bulan kanun koyucunun, boşanma ile gündeme gelebilecek mal rejiminin tasfiyesi davalarında sakınca görmemesi mümkün değildir. Aksini düşünmek, kanun koyucunun amacı ve sosyal gerçeklerle bağdaşmaz. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları açıklamasından, boşanmaya bağlı olarak açılan katılma alacağı ve değer artış payı davalarını da anlamak gerekir. Hali hazırda Daire uygulaması bu yöndedir.
Tüm bu açıklamalar nedeniyle, 01.01.2002 tarihi sonrasındaki kooperatif ödemeleri nedeniyle istenen katılma alacağı, davanın açılma tarihi itibariyle TMK.nun 178.maddesindeki bir yıllık dava zamanaşımı süresi geçtiğinden bu bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kanunun yanlış değerlendirilerek 2.171,50 TL katılma alacağının kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 2.171,50 TL katılma alacağına ilişkin bölümünün 6100 sayılı Geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 (HMK.nun 297/ç) ve 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, aşağıda dökümleri yazılı 287,25 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile artan 266,10 TL"nin temyiz eden davacıya iadesine ve 268,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 751,15 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına 04.06.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Somut olayda davaya konu ... plakalı araç 20.05.2003 tarihinde üçüncü kişiden satın alınarak davalı eş (...) adına tescil edilmiştir. Kooperatif üyeliği ise 29.02.1994 tarihinde davalı adına oluşturulmuştur. Kooperatif de henüz ferdileşmeye geçilmemiştir. Ödemelerin Kasım 2007 ayına kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kooperatif üyeliğinin 01.01.2002 tarihinden sonraki ödemeleri yönünden zamanaşımı süresinin yine taşıtın tescil tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin TMK.nun 178. maddesindeki bir yıllık süreye mi tabi olacağı yoksa BK. nun 125. maddesindeki yıllık süreye mi tabi olacağı konusunda azınlık ile çoğunluk arasında görüş farklılığı bulunmaktadır. Şöyle ki, TMK.nun sistematiği içerisinde görüleceği üzere zamanaşımı ya da hak düşürücü süreler her müessesenin sonunda ayrı bir madde ile belirlenmiştir. (TMK.123, 178, 241, 289, 303 vs. gibi). Öte yandan TMK.nun 178.maddesinin hükümet gerekçesinde yazılı olduğu üzere bu maddenin maddi ya da manevi tazminat davaları, yoksulluk nafakası gibi davalara hasren düzenlendiği tartışmasızdır. Esasen ağırlıklı bilimsel görüşlerde bu yöndedir. Yasa koyucu mal rejimi ile ilgili bölümde bilinçli olarak yarı bir zamanaşımı süresi düzenlememiştir. Dolayısıyla genel nitelikteki BK.nun 125. maddesine yollama yapmıştır. Bu nedenlerle araç için ve kooperatif üyeliğinin 01.01.2002 tarihinden sonraki ödemeleri için zamanaşımı süresi on yıldır. Açıkladığım nedenlerle, mahalli mahkemenin kararının ve Dairenin Sayın çoğunluğunun bu kararın onanmasına ilişkin kararının doğru olmadığı kanaatindeyim. Belirttiğim sebeplerle mahalli mahkeme kararının buna ilişkin bölümlerinin bozulması düşüncesindeyim. 04.06.2012
...