Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1674
Karar No: 2019/2795
Karar Tarihi: 11.04.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1674 Esas 2019/2795 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/1674 E.  ,  2019/2795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    A)Davacı İstemi :
    Dava, davacının 26/07/2001-2005/12 tarihleri arasında davalı işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı :
    Davalı işveren vekili cevap dilekçesi ile; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının 2001-2005 yılları arasında çalıştığı iddiasının doğru olmadığını, davacının 2006 ile 2013 yılları arasında çalıştığını, işten çıkarken 19/01/2013 tarihli ibraname belgesi ile kendisine kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve 20 günlük yıllık izin alacağının banka hesabına yatacağına ve bunun haricinde herhangi bir hak ve menfaati olmadığına ilişkin belge imzalayarak işverene verdiğini, davacının 2005 yılına kadar sigortasız çalıştığı yönündeki iddia ve beyanlarının doğru olmadığını ayrıca davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Feri Müdahil SGK vekili cevap dilekçesi ile; davacının davalı şirkette 05/02/2005-20/01/2013 tarihleri arasında toplam 2865 gün sigortalı olarak çalıştığının tespit edildiğini, müvekkili kurum kayıtlarının resmi belge olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı işyerinde, davalı işverenlik nezdinde SGK"ya bildirilen çalışma süreleri dışlanarak; 26/07/2001-04/02/2005 tarihleri arasında 1270 gün asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu :
    Feri müdahil SGK vekili istinaf başvurusunda;Kurumun mevzuat gereği işlem yaptığını, hukuka aykırı bir işleminin bulunmadığını, Kurum kayıtlarında davacının 05.02.2005 ile 20.01.2013 tarihleri arasında çalışmasını gösterir belge bulunmadığını, bir kamu kurumu olan davalı Kurum nezdindeki belgelerin resmi belge niteliğinde olması nedeniyle tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, fiili çalışma olgusunun ispatlanamadığını ileri sürmüş, davanın kısman kabul kısmen reddine karar verildiği halde lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerektiğinden ve resen gözetilecek hususlar nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı işveren vekili istinaf başvurusunda; bilirkişi raporunun dosyadaki maddi gerçekle uyumlu olmadığını, hatalı olduğunu, 03.02.2005 tarihli imzalı işe giriş bildirgesi ve imzalı hizmet akdi ve iş talep formuna göre davacının 03.02.2005 tarihinde işe girdiğini, davacı tarafından imzalanan bu belgelerin 03.02.2005 tarihinde işe girdiğinin kanıtı olduğunu, dinlenilen tanıkların tarafsız olmadığı, ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ..."ın davacı ile aynı dönemde çalışmadıklarını, 2001-2005 arası bu kişilerin başka işyerlerinde çalıştıklarını, 14.03.2014 tarih ve SÖ/28 sayılı denetmen raporu ile de çalışmanını saptanamadığını, emniyet araştırmasında da çalışmanını saptanamadığını ileri sürmüş, 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle ve resen gözetilecek sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
    Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu ; davalıya ait radyo ve televizyon yayıncılığı yapılan işyerinin 01.01.1995 tarihi itibariyle kapsama alındığı, davalı işveren tarafından 03.02.2005 tarihinde işe girdiği bildirimini içeren işe giriş bildirgesinin bulunduğu, 05.02.2005 ile 20.01.2013 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tam olarak bildirildiği, uyuşmazlık konusu dönem bordro tanığı olan ..., ... ve ..."nın kesintisiz çalışmayı doğruladıkları, her ne kadar tanık ..."in kendisi ayrılana kadar davacının yarım gün çalıştığı yönünde beyanda bulunduğu, davacı tanığı ..."nin başlarda 10.00-15.00 arası çalıştığını beyan ettiği görülmüşse de, tanık beyanında yarım gün çalışıldığı söylenen sürelerin işverence 30 gün üzerinden bildirilmiş olması, İş Kanununa ilişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği"nin 6. maddesine göre tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın 2/3"ne kadar olan çalışmanın kısmi süreli çalışma olarak tanımlanması ve davacının çalışma süresinin 6. maddede öngörülen süreleri geçtiğinin anlaşılması nedeniyle, mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile esastan reddine karar vermiştir.
    E)Temyiz :Davalı ile Fer"i müdahil Kurum vekilleri; istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı ile fer"i müdahil Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen 03/02/2005 tarihli işe giriş bildirgesinin ve 05/02/2005-20/01/2013 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kurum kayıtlarında gözüktüğü, işçi-işveren arasında 03/02/2005 tarihli belirsiz iş sözleşmesinin imzalandığı, bordro tanıklarının dinlenildiği, dinlenen tanıkların bir kısmının davacının ilk işe girdiğinden part-time çalıştığını, sonrasında tam zamanlı çalıştığından bahsettiği ve bu tanıkların hizmet cetvelleri alınmadığından davalı işyerinde çalışmalarının olup olmadığının anlaşılamadığı, giderek dinlenen tanık beyanlarının davacının çalıştığı süreleri ve çalışmanın niteliğini belirlemeye yeterli olmadığı anlaşılmıştır.
    Somut olayda, 2001 yılı bordrolarında sigortalıların sigorta numarası mevcut olup, isimleri yer almadan bu tanıkların hizmet cetvelleri dosya arasına alınmaksızın ve tanık beyanları arasındaki davacının çalışmasının part-time mı, tam zamanlı olduğu hususundaki çelişki giderilmeksizin ve davacınnı ilk işe giriş tarihi net olarak ortaya konulmaksızın yazılı şekilde sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Yapılacak iş, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yapılacak araştırma neticesinde, davacının ilk işe giriş tarihi ve çalışmanın şekli net olarak ortaya konulduktan sonra çıkacak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, Davalı ile fer"i müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    G)SONUÇ :
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi