21. Hukuk Dairesi 2018/1510 E. , 2019/2800 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalılardan ... Fab. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Taraflar arasındaki tazminat istemine dair Mahkemece verilen 24/11/2015 tarihli karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olup daha sonra davacı vekili tarafından temyiz talebinden feragat edilmiş olup, davacı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Dava, iş kazasına uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece 26.01.2011 tarihinde verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 13/09/2012 Gün 2012/4685 Esas 2012/5823 Karar sayılı ilamı ile davaya iş mahkemesi sıfatıyla devam olunarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken genel mahkeme sıfatıyla ve eser sözleşmesine göre hükme varılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece 02/10/2013 tarihinde verilen karar Dairemizin 27/11/2014 Gün 2014/17098 Esas 2014/25512 Karar sayılı ilamı ile dava konusu olayın özelliği nedeniyle davalı ... hakkındaki ceza kovuşturmasının sonucunun beklenmesi ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı vekilinin ilk bozma ilamından sonra sunduğu ıslah dilekçesine istinaden maddi tazminat talebine dair yazılı şekilde karar verilmiştir.
Uyuşmazlık bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, dosyanın Dairemizce incelenmesi bu konunun değerlendirilmesi için askıya alınmış, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce “ Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacı vekilinin bozmadan sonra “ıslah dilekçesi”ne değer verilerek karar verilmesi HMK.nun 177/1. maddesinin “Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir” hükmü ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı YİBK” karşısında isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
O halde davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.