3. Ceza Dairesi 2018/5355 E. , 2019/4620 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozmaya uyularak verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında kasten yaralama ve sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Sanık ... hakkında mağdur yaralama suçundan 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a, d, 21/2 ve 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 3 yıl 4 ay hapis cezasına dair mahkumiyet hükmü yasal süresi içinde sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş ise de, sanığın 20.07.2017 havale tarihli dilekçesi ile “silahla yaralama suçundan hükmolunan 3 yıl 4 ay hapis cezasına ilişkin bir itirazının olmadığı ve kararın bu suç yönünden kesinleşmesini” talep ettiğini bildirdiği, aynı şekilde sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan TCK"nin 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasına dair mahkumiyet hükmü yasal süresi içinde sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş ise de, sanığın istemi yönünde sanık müdafiinin 04.07.2017 havale tarihli dilekçesi ile “müvekkili adına temyizden feragat ettiğini ve dosyanın kesinleşmesi için gereğinin yapılmasını arz ettiğini” bildirdiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.02.2008 tarih, 2008/1-9 Esas ve 2008/15 Karar sayılı kararına göre, bu taleplerin temyiz isteminden vazgeçme niteliğinde olduğu ve CMK"nin 150. maddesindeki zorunlu müdafii atanma koşulunun bulunmaması nedeniyle CMK"nin 266/3. maddesinin uygulanma durumunun da gerçekleşmediği anlaşılmakla; sanıklar müdafiilerinin temyiz talebinin sanıkların feragati nedeniyle CMK"nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde:
a) Tüm dosya kapsamına göre, suç tarihinden bir gün önce mağdurlar tarafından işletilen büfenin bulunduğu yer yakınında park halinde bulunan mağdurların akrabası ...’a ait araca sanık ..."ın çarpması nedeniyle taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, tarafların birbirlerinden şikayetçi olmadıkları ve konunun bu şekilde kapandığı, suç tarihinde ise mağdurlar ... ve ..."ın dosyada mevcut olay yeri tutanağında 4 metre x 2,90 metre ebatlarında tek odadan ibaret olduğu yazılı olan büfede bulundukları esnada, sanık ...’nın sevk ve idaresindeki araçtan sanık ...’ın ateş etmesi üzerine mağdur ..."ın yaşamsal tehlike geçirmesine ve organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralandığı, mağdur ..."ın ise yaralanmadığı; Dairemiz bozma ilamı yönünde yapılan uygulamalı keşif ile suça konu büfenin vitrin camının büfenin iç kısmını net bir şekilde gösterdiğinin ve büfe önünde dışarıdan içeriyi görmeyi engelleyen malzeme bulunmadığının, gerek sokak lambasının ve gerekse büfenin aydınlatmasının yeterli ve görünür seviyede olduğunun, sanığın mağdurları aynı anda görmesinin mümkün olduğunun, mağdur ...’ın öncelikli hedef konumunda olduğunun, araç ile büfe arasındaki mesafenin 4 metre ve mağdur ... 2 metre kadar daha içeride bulunduğundan atış mesafesinin en fazla 4 metre olduğunun bilirkişi raporu ile mütalaa edildiği olayda sanık ..."ın mağdur ...’ı doğrudan kastla silahla kasten yaralama, mağdur ...’ı silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan ayrı ayrı sorumlu tutulması gerekirken, mağdur ...’a yönelik eylemi yönünden oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyecek şekilde sanığın olası kastla yaralama suçundan ve mağdur ...’a yönelik eylemi yönünden ise yazılı şekilde silahla tehdit suçundan sorumlu tutulması,
b) Sanık ... ile birlikte fikir ve irade birliği içerisinde hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delilin bulunmayan sanık ...’nın, suç tarihinde Metehan"ı suç konusu yere aracıyla getirmekten ibaret eyleminin sanık ..."ın mağdur ...’ı doğrudan kastla silahla kasten yaralama ve mağdur ...’ı silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarına “yardım eden” sıfatıyla katılma niteliğinde olduğu ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 39/1-2 (a-c) maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Sanık ... müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.