3. Hukuk Dairesi 2017/12944 E. , 2017/14666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma istenilmesi üzerine; dosya içerisindeki kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden başlayacak en yüksek reeskont faiziyle birlikte, davalıdan aylık 1.500 TL iştirak nafakasının alınarak küçük ... için harcanmak üzere velayeten kendisine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; taraflar anlaşmalı olarak boşanırken talep olmadığından herhangi bir nafakaya hükmedilmediğini, boşanmadan sonra aradan 4 yıl geçtiğini, davacının avukatlık yaptığını; davalının ise, hem yurt içinde hem de yurt dışında ticaret ile uğraştığını; davalının ekonomik ve sosyal durumunun değerlendirilmesinde davalının sık sık yurtdışına giriş çıkış yaparak ticari işlerini takip ettiğini, Bodrum"da adına kayıtlı ya da yakınlarının adına devrettiği taşınmazlarının bulunduğunu, tanık beyanından anlaşıldığı üzere halen resmiyette olmasa bile adına işletilen bir restorantının bulunduğunu, davalının yaptığı işlerden yüksek gelir elde ettiğini; diğer taraftan davacının avukat olmasına rağmen ... gibi geçim şartlarının zor ve turizm nedeniyle piyasa rayiçlerinin üst düzeyde olduğu bir yerde müşterek çocuğu özel okulda okutmak ve iyi bir eğitim verebilmek için tek başına tüm masrafları karşılamak zorunda olmasının hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500 TL iştirak nafakasının müşterek çocuk Esat için harcanmak üzere davalı ..."dan tahsili ile davacı ..."a verilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davalıya Tebligat Kanunu m. 35’ e göre 28.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı vekili tarafından 12.10.2016 tarihinde temyiz edilmiş, mahkemece; 24.10.2016 tarihli kararla temyiz başvurusunun süresinde olmadığından, temyiz talebinin reddine karar verilmesi üzerine, bu karar temyiz edilmediğinden hüküm kesinleştirilmiştir.
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 27.04.2017 tarihli yazısı üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 29.05.2017 tarih ve 2017/28217 sayılı yazıları ile davalının mernis kaydındaki yurtdışı adresine Tebligat kanununa uygun şekilde tebligat yapılarak davalının savunma hakkını kullanmasına imkân tanınması ve gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak davanın görülüp sonuçlandırılması nedeniyle kanun yararına bozma isteminde bulunulmuştur.
Taraflar arasında görülüp kesinleşen ... 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2015/200 E. 2016/300 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkeme kararının davalı ... vekiline usulüne uygun tebliğ edildikten sonra bu karar adı geçen vekil tarafından temyiz edilmiş olup, mahkemece, temyiz başvurusunun değerlendirilmesi sonucunda 24.10.2016 tarihli karar ile temyiz süresi geçirildikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, bu kararda davalı vekili ...’e 07.11.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, mahkemenin temyiz başvurusunun süresinde yapılmadığından temyiz dilekçesinin reddine dair kararını temyiz etmemiş; 14.11.2016 tarihinde, Adalet Bakanlığına Kanun Yararına Bozma yoluna başvurulması yönünde dilekçe vermiştir. Böylece, davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurularak yargı yolu tüketilmeden; Adalet Bakanlığına kanun yararına bozma yoluna başvurulması usul ve yasaya aykırıdır. Davalı vekili tarafından kanun yolu tüketilmeden (Ek kararın süresinde temyiz edilmediğinden) kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından dilekçesinin REDDİNE karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hükmün kanun yararına bozulması talebinin REDDİNE, kararın bir suretinin ve dosyanın gereği yapılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.