Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/22301
Karar No: 2014/5657
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/22301 Esas 2014/5657 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/22301 E.  ,  2014/5657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 09/10/2013
    NUMARASI : 2013/81-2013/93

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre; davalı P.... İnş. Tur. San. ve Tic. A.Ş. ve davalı A..-A... Müh. ve İnş. Ltd. Şti."nin tüm; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, maddi zarar SGK tarafından bağlanan gelir ile karşılandığından maddi tazminat isteminin reddi ile 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; iş kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik oranının % 28,20 olduğu, olayın meydana gelmesinde, davalı üst işveren P... İnş. Tur. San. ve Tic. A.Ş.nin % 30; davalı alt işveren A..-A... Müh. ve İnş. Ltd. Şti."nin %40; davacı işçinin ise %30 oranında kusurlu bulunduklarının tespit edildiği, hükme esas alınan 15/08/2013 tarihli hesap bilirkişi raporunda, sigortalının ortak kusur ve maluliyet indirimleri ile birlikte toplam maddi zararın, 80.888,25 TL olarak hesaplandığı, bu miktardan geçici iş göremezlik ödeneğinin ve kurumca bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin davalılara rücu edilebilir kısımlarının indirilmesi gerektiği gözetilmeksizin; BK.nun 55. maddesine aykırı olacak şekilde, toplam zarardan, Kurumca bağlanan gelirin hesap raporu tarihinde geçerli olan tüm peşin sermaye değerinin, davalılara rücu edilebilir kısmı olan 102.881,56 TL"sinin indirilmesi ile davacının karşılanmayan maddi zararının bulunmadığı belirlenmiş olup, mahkemece hükme esas alınan işbu rapora göre maddi tazminat isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
    Davanın bu yönüyle yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir.
    Adalet Komisyonu"nun 55. madde gerekçesinde; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme(indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği; rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri, teknik arıza ve tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna(müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” denilmiştir.
    Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.
    Davaya konu iş kazası, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce meydana geldiğinden, Kurumca rücu edilebilen peşin değer 506 sayılı Kanunun 26. maddesine göre belirlenmelidir. İşverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesine dayanan sorumluluk hali, kendisinin zamanında bildirimde bulunmamasından kaynaklandığından, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamayacağından, bu halde dahi 26. maddeye göre rücu edilebilen miktar kadar indirim yapılması gerekecektir.
    Anayasa Mahkemesinin 21/03/2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23/11/2006 gün ve E: 2003/10, K: 2006/106 sayılı Kararı ile 26. maddedeki “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiştir. 26. maddedeki anılan cümlenin iptali ile Kurumun rücu hakkının yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, rücu davasında, ilk peşin değerli gelirin tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekir.
    Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesinde, açıkça gelirlerde meydana gelen artışların istenemeyeceği belirtilmiştir.
    Bu nedenle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 26. maddeye dayanılarak açılan rücu davalarında artışlar istenemeyeceğine göre, böyle bir ibare bulunmayan 10. maddeye dayanan rücu davalarında da gelirlerdeki artışların istenemeyeceği açıktır. HGK.nun 19/03/2008 gün ve 2008/10-254E.-2008/266 K. sayılı Kararı da bu yöndedir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davacının talebini aşmamak kaydıyla, Kurumca bağlanan gelirlerin ve sosyal yardım zamlarının ilk peşin sermaye değerlerinin ve geçirdiği kaza sonrası istirahat döneminde sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilecek kısımları hesaplanarak, bilirkişi raporunda belirlenen toplam zarar tutarından indirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilir kısmı indirilmeksizin, ayrıca davacıya bağlanan gelirin hesap raporu tarihinde geçerli tüm peşin sermaye değerinin rücu edilebilir kısmı mahsup edilmek suretiyle karşılanmayan zararın bulunmadığı yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 24/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi