MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.06.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 23701 ada 1 parsel sayılı taşınmazda, bir kısım paydaşların paylarını 23.03.2011 tarihinde davalıya sattıklarını, önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek dava açmıştır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, resmi akitte gösterilen bedel ile tapu harç ve masrafları toplamı 101.745,00 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı, tapu kaydında gösterilen satış bedelinin gerçek değerinden düşük gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş, dava dilekçesinde dava değerini 17.544,00 TL olarak göstermiş, mahkemece keşif yapıldıktan sonra bilirkişi tarafından belirlenen 64.260,00 TL bedel üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini bildirmiş ise de muvazaa iddiasını ispat edememiştir. Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından resmi akitte gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamı 101.745,00 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar davalı yararına mahkemece kabul edilen 101.745,00 TL bedel ile davacı tarafça önalım hakkının kullanılmasında satış bedeli olarak esas alınması talep edilen 64.260,00 TL değer arasındaki fark üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti tayini ile davacı tarafa yükletilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) bent uyarınca hüküm sonucundaki 4. Bendinde “takdiren 10.104,12 TL” rakam ve sözcüklerinin çıkarılmasına, yerine "4.423,35 TL” yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.