4. Hukuk Dairesi 2016/16445 E. , 2019/1037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl ve birleşen davalarda davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalılar ... Sanayi Tekerlekleri Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine 19/06/2007, 20/10/2008, 06/06/2011 günlerinde verilen dilekçeler ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davaların esastan reddine dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ile davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Asıl ve birleşen davalar, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile asıl dava davalısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; 26/06/2006 tarihinde davalılardan ...’in diğer davalılara ait ticari yat ile denize açıldığını, adı geçen davalının alkollü şekilde kaptanlık yaparken geri manevra yapması neticesinde, denizde yüzmekte olan müvekkillerinin murisi olan ...’in bacağının geminin pervanesine takılarak koptuğunu, murisin hastanede tedavi görmesinin akabinde vefat ettiğini, anılan davalının ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/212 esas 2010/230 sayılı kararı ile bilinçli taksirle adam öldürmek suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, oluşan maddi ve manevi zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; davalılardan ...’in yat kaptanlığı belgesi olmadan ve alkollü şekilde gemiyi kullanması nedeniyle tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kısmen
kabulü ile birleşen dava davalılarının kusurlarının bulunmadığı gerekçesi ile birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan, donatanın gemi adamlarının kusurlarından doğan sorumluluğu başlıklı 6762 sayılı TTK’nın 947. (6102 sayılı TTK’nın 1062/1) maddesinde, donatanın, gemi adamlarından birinin vazifesini yaparken işlediği kusur neticesinde üçüncü şahıslara verdiği zararlardan dolayı sorumlu olduğu düzenleme altına alınmıştır.
Dosya kapsamından, davalılardan ...’in kullanmış olduğu ticari yatın olay tarihinde davalılardan ... Otomotiv Turizm Sanayi Pazarlama Ltd. Şti adına kayıtlı olduğu bu anlamda anılan şirketin donatan olduğu anlaşılmaktadır. Adı geçen davalı tarafından, davalılardan ...’in yatı bakım ve onarım için aldığı, yat ile denize açılacağına dair bilgi sahibi olmadığı savunulmuş ve mahkemece, buna dayanılarak belirtilen donatan yönünden illiyet bağının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de, bu durum dosya kapsamındaki delillerle davalı tarafından ispatlanamamıştır. Somut olayda yukarıda açıklanan kanuni düzenleme uyarınca adı geçen davalılardan donatan şirket kusursuz olarak sorumludur.
Şu durumda davalılardan tasfiye halinde olan ... Otomotiv Turizm Sanayi Pazarlama Ltd. Şti’nin davalılardan ... ile beraber oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekir.
3- Davalılardan ...’in diğer temyiz itirazlarına gelince;
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nun 44. maddesi “Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir.” hükmünü amirdir. Buna göre, hakim, tazminat miktarını belirlerken, tarafların zararın oluşumuna hangi oranda etki ettiklerini, zarar görenin zararın oluşumunda veya artmasında müterafik (bölüşük) kusurunun bulunup bulunmadığını araştırır ve müterafik kusurun varlığı halinde tazminattan uygun bir miktarda indirim yapar.
Somut olayda, davalılardan ...’in yat kaptanlığı belgesinin olmadığı, davacıların desteği olan ...’in yat kullanma konusunda ehil olmayan bu kişinin kullanmış olduğu yata binerek zararın oluşumunda müterafik (bölüşük) kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, hükmedilecek tazminat miktarından BK’nun 44. maddesi gereğince uygun miktarda indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu durumun gözardı edilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın davalılardan ... yararına bozulması iktiza eder.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ... yararına BOZULMASINA, davacıların vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, tarafların diğer temyiz itirazlarınan (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacı ile temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.