
Esas No: 2015/30435
Karar No: 2016/15677
Karar Tarihi: 31.05.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/30435 Esas 2016/15677 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili ; davacının davalı yanında çalıştığını, hizmet akdinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiğini beyanla işçilik alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunmuş, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda; mahkemece, davacının 1. vardiya da dört gün 7.00 -17:00 saatleri arasında bir buçuk saat ara dinlenme ile , hafta sonu ise iki gün 10:00-24:00 saatleri arasında iki buçuk saat ara dinlenme ile onbir buçuk saat çalışarak haftada oniki saat fazla mesai yaptığı, 2. vardiya aynı sürelerle çalıştığı , 2011 yılından sonra ise 7:00-15:00 saatleri arası 2 saat eksik çalıştığının kabulü ile haftalık on saat fazla mesai yaptığı , gece çalışmadında ise yine haftada oniki saat fazla mesai yaptığı böylelikle haftalık ortalama onbir saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de davacının tanık olarak beyanda bulunduğu dairemiz 2015/18460 esas sayılı dosyasında çalışma sürelerinin birer yıl arayla düştüğünü beyan etmesine karşın bu sürelere göre usulüne uygun hesaplama yapılmadığı yine davacının dava dilekçesinde 2013 yılında hafta sonu çalışmasının 12:00 de başladığına yönelik beyanının nazara alınmadığı anlaşılmaktadır. Davacı asil ve tanıklardan sorularak çalışma sürelerinin ve sürelerin düştüğü dönemlerin açıklığa kavuşturulması ve buna göre bu dönemlerin hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.