1. Ceza Dairesi 2017/2294 E. , 2019/1692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM :Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında ayrı ayrı; TCK.nin 81/1, 62, 53, 54. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ..., ..., ..., ...’ın maktül ...’i kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki; eksik ve yanlış değerlendirmeye, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, suç vasfına, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki; eksik inceleme ve değerlendirmeye, sanığın öldürme kastı ile hareket etmediğine, suçun unsurlarının oluşmadığına, suç vasfına ve sanığın beraat etmesi gerektiğine, sanık ... ve Yaşar müdafilerinin, suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık ... ve ... hakkında kasten öldürme suçlarından verilen hükümlerin incelenmesinde;
04.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar kanuna aykırı ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nin 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde, DÜZELTİLEN kasten öldürme suçu açısından re’sen de temyize tabi hükümlerin, Üyeler ... ve ...’nın sanık ... hakkında TCK’nin 39. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelik karşı oyları ve tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oy çokluğu ile ONANMASINA,
B) Sanıklar Ertuğrul ve Yaşar hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
1-Oluşa ve dosya kapsamına göre, aralarındaki arkadaşlık ilişkisini bitirmesine ve kendisini istemediğini bildirmesine rağmen ısrarlı tutum ve davranışlarıyla tanık ...’ı rahatsız eden maktulün haksız hareketleri üzerine gerçekleşen olayda sanıklar hakkında hüküm kurulurken TCK’nin 29. maddesi gereğince asgari hadden indirim yapılması gerektiği düşünülmeyerek fazla ceza tayini,
2-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Hususları bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... ve sanık ... müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 19/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY:
Tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere maktul ... ile sanıkların kız kardeşleri ... arasında duygusal arkadaşlık bulunduğu, sanıkların ise bu arkadaşlığa karşı çıktıkları, buna rağmen maktul ile ...’ın görüşmeye devam ettikleri, bunu öğrenen sanıkların dayıları olan sanık ...’a da durumu anlatarak maktulü uyarma konusunda fikir birliği yaptıkları, olay günü yanlarına arkadaşları olan diğer sanık ...’yı da alarak maktulün evine giderken kullandığı yol üzerindeki parka giderek maktulü beklemeye başladıkları, geceleyen saat:22.00 sıralarında parktan geçmekte olan maktulü gören sanık ...’ın, maktule seslenerek yanlarına çağırdığı, maktule kız kardeşleri ile neden görüştüğünü sorduğu, maktulün de ...’ı sevdiğini söylemesi üzerine, her dört sanığın maktule saldırarak tekme ve yumruklarla darp etmeye başladıkları, kavgayı ayırmaya çalışan tanıklar ... ve ...’ye sanıklardan birisinin “biri sizin kız kardeşinize tacizde bulunsaydı siz bunu yapmazmıydınız” diyerek tanıkların kavgayı ayırmasına engel olduğu, maktulün de sanıklara karşılık vermeye çalıştığı kavga sırasında sanık ...’un ani bir kararla üzerinde taşıdığı bıçağı çıkartarak maktule saplayıp sol göğüs kısmında kalbini ve akciğerini kesecek şekilde yaraladığı, maktulün yere düşmesi üzerine her dört sanığın maktulü orada bırakarak kaçtıkları olayda tüm sanıklar hakkında TCK.nin 37. maddesi gereğince cezaya hükmedilmiş ise de; sanık ...’nın diğer sanıkların akrabası olmadığı, diğer sanıklarla arkadaşlık ilişkisi dışında olaya katılmasını gerektirecek bir nedenin bulunmadığı, sanık ...’nın aksi kanıtlanamayan ve diğer sanıkların beyanları ile de desteklenen savunmasına göre ...’nın olay yerine giderken maktulün uyarılacağını veya en fazla tekme ve yumruklarla darp edileceğini bildiği halde sanık ...’un olay sırasında ani bir kararla bıçağını çıkartarak maktulü öldüreceğini bilmediği, dolayısıyla sanık ... yönünden TCK.nin 37. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği, sanık ...’nın TCK.nin 39. maddesi gereğince yardım eden sıfatıyla cezalandırılması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne iştirak etmiyoruz.
19/03/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... müdafileri Avukat ..., ..., ..."nun yokluklarında 21/03/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.