Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10435
Karar No: 2014/1979
Karar Tarihi: 17.02.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/10435 Esas 2014/1979 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/10435 E.  ,  2014/1979 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukukî nedenine dayanarak Yenigün Köyü 102 ada 142 ve 152, 107 ada 90 ve 110, 101 ada 355, 357, 358, 301, 172 ve 478 parsel sayılı taşınmazlara ait davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu gibi kayıt miktar fazlası olan yerlerin de zilyetlikle edinilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece kazanma koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Hukuk Dairesinin 13/12/2007 gün ve 2007/6903 - 7213 sayılı kararı ile 107 ada 110 sayılı parsel dışındaki taşınmazlar yönünden bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [107 ada 110 sayılı parsel dışındaki dava konusu taşınmazlara uygulanan vergi kayıtlarının sınırlarında çalılık okuması nedeniyle sınırlarının gayri sabit olduğunu, 6831 sayılı Orman Kanununun 17/1-2. maddesi gereğince yeterli incelemenin yapılması; bu tür uyuşmazlıklara anılan madde hükmü gözönünde tutularak dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmayacak bağımsız bir konumda olup olmadığı ve orman aleyhine genişlemeye yol açıp açmayacağının belirlenmesi ve tüm bu belirlemelerin denetlenmesi bakımından teknik bilirkişi tarafından düzenlenecek krokiye işaret edilmesi özellikle taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanununun 17. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kalıp kalmadığının anlaşılabilmesi ve saptanması bakımından tüm parseller ve çevresini gösterir birleşik kadastro ve orman sınırlandırma haritalarının onaylı örneklerinin getirtilerek keşiften önce dosya arasına konulması, denetime elverişli gerekçeli rapor alınması, dava konusu taşınmazların ayrıldıkları parsellere uygulanan vergi kayıtlarındaki "çalılık" ifadesinin orman anlamına gelip gelmeyeceğinin ve sınırlandırma işleminin kesinleştiği tarihe kadar taşınmazların bu nedenle orman sayılıp sayılmayacağının değerlendirilmesi]ne değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; 102 ada 142 sayılı parselin fen ve orman bilirkişilerin birlikte tanzim ettikleri 05/06/2011 tarihli raporda (A) ile işaretli 1524,02 m², 107 ada 90 parselin aynı raporda (A) ile işaretli 676,81 m²’lik bölümlerine yönelik davanın reddine; 102 ada 142 parselin (B) ile işaretli 841,35 m²’lik, 107 ada 90 parselin (B) ile işaretli 447,21 m²lik bölümü ile 101 ada 172, 301, 355, 357, 358, 487 ve 102 ada 152 parsel yönelik davanın kabulüne, tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    - 2 -
    2013/10435 - 2014/1979

    Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, temyize konu çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, davacı adına tespit gören taşınmazlarla birlikte kullanıldığı ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 17/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi