Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7182
Karar No: 2012/5664
Karar Tarihi: 18.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7182 Esas 2012/5664 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, miras bırakan adına tespit edilen parsellerin müşterekleri ile Hazine arasındaki sınırlandırmanın iptali ve tescil istemi üzerine açılmıştır. Davacılar, mera niteliğinde sınırlandırılan parselin, tarım arazisi bulunan parsellerle bütünlük gösterdiğini ve uzun yıllar tarımsal faaliyet yapıldığını belirterek, sınırlandırmanın iptal edilerek tapuya tescil edilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili ise taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını ileri sürmüştür. İlk kararda davanın kabul edilmesine karar verilmiştir, ancak Dairece bozma sevk edilmiştir. Yeniden görülen davada mahkeme, kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş, ancak davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daire, sınırda bulunan mera parseli ve vergi kaydındaki boz sınırı karşısında dava konusu yerin bitişikteki kadim meradan kazanıldığının kabul edilmesi gerektiği, mera toprağının özel mülkiyete konu edilemeyeceği ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığına işaret ederek, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Davada uygulanan kanun maddeleri TMK'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. Maddesi'dir.
8. Hukuk Dairesi         2011/7182 E.  ,  2012/5664 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Sınırlandırmanın iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile Hazine ve ... aralarındaki sınırlandırmanın iptali ve tescil davasının kabulüne dair Hüyük Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 06.06.1997 gün ve 90/118 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacılar vekili, miras bırakan adına tespit edilen 3025 parselle birlikte kullanılan ve mera niteliğinde sınırlandırılan 6565 parsel kapsamında kalan, yaklaşık 12.000 m2 yüzölçümlü yerin, 3 yönünde tarım arazisi bulunduğunu, uzun yıllar tarımsal faaliyet yapıldığını ve 3025 parselle bütünlük gösterdiğini açıklayarak, 6565 parselin sınırlandırmasının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece önceki kararda, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairece; taşınmaz değeri olarak gösterilen miktarın günün ekonomik koşullarına uygun bulunmadığı, gerçek değeri belirlenerek görev hususunun takdir ve tayini gerektiğine işaret edilerek bozma sevk edilmiştir. Mahkemece, dava konusu parselin mera niteliğinde olmadığı, kazanma süresi ve koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği görüşünden hareketle yeniden davanın kabulüne, 6565 parselin sınırlandırmasının iptaliyle veraset belgesindeki payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mera niteliğindeki 7200 m2 yüzölçüme sahip 6565 parsel, sınırında bulunan 3025 parsele uygulanan 1937 tarih 426 tahrir sayılı vergi kaydının miktar fazlası olarak 21.03.1986 tarihinde mera niteliğinde sınırlandırılmış, eldeki dava 18.03.1986 tarihinde açılmıştır.
    Dava; TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı sınırlandırmanın iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece kazanma koşullarının gerçekleştiği açıklanarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar, toplanan deliler ile dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kadastro tespiti sırasında dava dışı 3024 ve 3025 parsellere uygulanan 426 ve 427 sayılı vergi kayıtları, dava konusu taşınmaz yönünü “boz” olarak göstermekte olup dava konusu 6565 parselin batı sınırında eylemli 3043 mera parseli bulunmaktadır. Dairemiz ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre boz sınırı uygulamada mera olarak nitelendirilmektedir. Mera, boz, hali sınırları kural olarak değişmeye ve genişletilmeye elverişli sınırlardan sayılır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/C fıkrası hükmüne göre; böyle bir sınırı içeren vergi kaydı kural olarak miktarı ile geçerlidir. Davacılar, miras bırakanı adına yazılı vergi kaydındaki sınırlarla bağlıdır. Vergi kaydında yazılı miktar kadar yer davacıların miras bırakanı Abdurrahman Sevinç adına dava dışı 3025 parsel numarasıyla tespit edildiğine göre kayıt miktar fazlası olan dava konusu yerin sınırda yazılı boz ve meradan elde edildiğinin kabulü gerekmektedir. Dava konusu parselin sınırında eylemli mera parseli yer aldığına göre, eylemli bu durum ve vergi kaydındaki boz sınırı karşısında dava konusu yerin bitişikteki kadim meradan kazanıldığının kabulü gerekmektedir. Meralar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu mallarından olup, özel mülkiyete konu edilemezler. Diğer yönden, süresi neye ulaşırsa ulaşsın mera toprağının imar-ihya, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi de mümkün bulunmamaktadır. O halde; yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK. nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi