MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2000 yılında yapılan kadastro sırasında Yaşyer Köyü 124 ada 7 parsel sayılı 14.246 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı, taşınmazın 1000 m2 kadar bir bölümünün kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptalini ve adına tescilini istemiştir. Orman Yönetimi orman sayılan yer olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece davacının davasının reddine, müdahilin davasının kabulü ile (A) harfi ile işaretli 1103 m2 taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1971 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1976 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli 124 ada 7 sayılı parselin (A) işaretli bölümünün eğiminin % 20-50 civarında, üzerinde 10 ilâ 35 yaşlarında % 40-70 kapalılıkta kızılçam ağaçları olan eylemli orman niteliğinde bulunduğu, (B) harfi ile işaretli bölümün ise orman sınırı içinde olmakla birlikte, davacıya ait ve dava dışı olan 124 ada 1 sayılı parselin sınırları içinde kaldığı, yönetimin bu parsel için davacı....."ı hasım göstermek suretiyle açtığı bir davanın bulunmadığı, (A) harfi ile işaretli bölümün davacının dayandığı, davacıya ait 124 ada 1 sayılı parsele uygulanan, Orman Yönetiminin taraf olmadığı 19360 m2 yüzölçümlü ve asliye hukuk mahkemesinin 1983/485-386 sayılı tescil kararı ile oluşan değişir sınırlı Haziran 1985 tarih ve 3 numaralı tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı dışında kaldığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 18/02/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.