21. Hukuk Dairesi 2013/21985 E. , 2014/5904 K.
"İçtihat Metni"....
Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalılardan ., ..., ..., ... vekilleri ve ... yetkilisi tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere,kanuni gerektirici sebepler ile temyiz nedenlerine göre davacılar vekilinin tüm, davalılar vekillerinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, 30.10.2009 tarihindeki iş kazasında vefat eden sigortalı ...hak sahibi olan anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacı baba ... yararına 507,12 TL maddi ve 10.000,00TL manevi tazminatın, davacı anne .... yararna 13.633,31 TL maddi ve 10.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; dava dilekçesi ile davacı anne ve baba için ayrı ayrı 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, Kurum tahsisleri sorulmadan alınan 22.02.2013 tarihli bilirkişi hesap raporu doğrultusunda 03.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminatın davacı anne için 22.099,87 TL, davacı baba için 19.328,33 TL olarak artırıldığı ve ıslahen artırılan miktarlar için ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin talep edildiği, Mahkemece davacılara Kurumca yapılan ödemeler celp edildikten sonra alınan 29.04.2013 tarihi ek hesap raporu doğrultusunda maddi tazimnat istemlerinin karara bağlandığı anlaşılmaktadır.
Kusurun aidiyet ve oranı uyuşmazlık konusu değildir.
6100 Sayılı H.M.K."nın 26.maddesi(H.M.U.K. 74. maddesi) kapsamında Mahkemeler taleple bağlılık kuralına göre tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan daha fazlasına karar veremezler. Somut olayda, davacılar vekilince ıslahen artırılan maddi tazminat miktarları için ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi talep olunmasına rağmen Mahkemece davacı anne yararına hüküm altına alınan maddi tazminat miktarının tamamına olay tarihinden yasal faize karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
-/-
-2-
Maddi tazminat davasında kabul edilmeyen tazminat kısımlarının reddi sebebinin katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklanması halinde davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmez. Böyle bir hal söz konusu değilse reddine karar verilen maddi tazminat kısımları bakımından davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, davacıların talebinin kısmen kabulüne karar verilip kabul edilmeyen tazminat miktarlarının reddi sebebinin katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklanmadığı anlaşıldığından, davacı anne ve baba yönünden red edilen maddi tazminat miktarları üzerinden davalılar yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece 440,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
6100 sayılı HMK"nın 326.maddesine göre Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir. Somut olayda, maddi ve manevi tazimnat davalırının kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen yargılama giderlerinin taraflar arasında haklılık oranına göre paylaştırılması yerine tamamından davalıların sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davalılar vekillerinin bu hususları içeren temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince;
1-Hüküm fırkrasının maddi tazminatın kararlaştırıldığı 1. bendinin tümüyle silinerek yerine; “Davacı baba ... yararına 507,12 TL davacı anne ... yararına 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 30.10.2009 tarihindin itibaren, davacı anne ... yararına bakiye 12.633,31 TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” ibaresinin yazılmasına,
2-Hüküm fıkrasının maddi tazminatların reddedilen kısmı yönünden vekalet ücretinin kararlaştırıldığı 3. bendinin tamamen silinerek yerine;
“Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminatın red edilen kısmı üzerinden hesaplanan 3.251,65 TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine” ibaresinin eklenmesine,
3-Hüküm fırkrasının yargılama giderlerinin kararlaştırıldığı 6. bendinin son kısmında yer alan “... davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin silinerek yerine “davaların kabul-red oranı gözetilerek 716,98 TL"sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye 1.383,62 TL"sinin davacılar üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılması ile hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...