20. Hukuk Dairesi 2013/7955 E. , 2014/2056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2013/142 - 2013/193
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. T.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı adına kayıtlı olan eski A.. T.. mahallesi 1839 sayılı 754 m2 yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 28151 ada 77 parsel sayılı taşınmaz, 748.49 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 06.10.2010 ilâ 04.11.2010 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
Orman Yönetimi, 04.11.2010 tarihinde, parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 29.11.2011 gün ve 2011/10464-13607 sayılı kararı ile özetle; “...mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmeli...” denilmiştir.
Mahkemece, önceki kararda direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 19.12.2012 gün 2012/20-915 - 1236 sayılı kararı ile özetle “...davacı Orman İdaresi vekilinden, davasının, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı,
Davanın, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığından, yerel mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek şekilde hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli,
Davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde; 3402 sayılı Kanununun kadastro mahkemesinin genel olarak görevini düzenleyen 25. maddesi; zaman bakımından görev ve yetkisini düzenleyen 26. maddesi uyarınca, mülkiyete yönelik davaya bakmaya kadastro mahkemesinin görevli olmaması ve davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine; yerel mahkeme kararında olduğu gibi tutanakların da tapu kütüğüne aynen aktarılmasına karar verilmeli,
Davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise, yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma kararında ve yukarıda birinci bentde değinilen araştırmaların yapılarak, anılan bentde belirtilen şekilde karar verilmeli; mülkiyet iddiası yönünden ise ikinci bentde değinilen şekilde karar verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur.
Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulduktan sonra, 6100 sayılı Kanunun 303. maddesi uyarınca kesin hüküm mevcut olduğundan davanın reddine, dava konusu eski 1839 parsel (yeni 28151 ada 77 parsel) sayılı taşınmazın orman idaresi lehine orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline ilişkin kararın kesinleştiğinden mülkiyet konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmazın 748,49 m² olarak tapu kütüğüne aynen aktarılmasına ve sınırları ile yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir.
Dosyadaki tapu senedi fotokopisine göre çekişmeli .. Köyü 1839 parsel sayılı 754 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tamamı, Antalya Kadastro Mahkemesinin 20.01.1992 tarih 1991/2491 E. - 1992/988 K. sayılı kararı ile davalı M.. T.. adına tescil edilmiştir.
3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması çalışmaları ile teknik sebeplerle yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen, zemindeki sınırları gerçeğe uygun şekilde göstermediği tesbit edilen tapulama veya kadastro paftalarının yenilenmesi ile buna uygun olarak tapu sicilinde yapılacak düzeltmelerin amaçlandığından yenileme çalışmalarının yalnız teknik çalışmaları kapsadığı, tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların bu çalışmalarda inceleme konusu yapılamayacağı, davacı Orman Yönetimi vekilince 13.06.2013 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazın mülkiyetine ilişkin dava açıldığının beyan edildiği, hükmüne uyulan bozma kararında da davanın mülkiyete ilişkin bulunduğunun belirlenmesi halinde, başkaca araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin belirtildiği, mahkemece, bu bozma kararına uyulduğuna göre, mülkiyete yönelik açılan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı M.. T.."ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.