7. Hukuk Dairesi 2015/44661 E. , 2016/4508 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü;
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalı .... nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı; iş akdinin davalı işverence haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davalılar ... İnşaat A.Ş. ve ... İnş.San.Tic.A.Ş yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı ... yönünden ise davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında dava konusu alacaklardan davalı ... nin sorumlu olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır .
4857 sayılı İş Kanununun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır.
Somut olayda davacı, ... İli ... İlçesindeki ... Hidroelektrik Barajı santralinde çalışmış olduğunu ve bu barajın sahibinin ... olduğunu sözleşme ile baraj yapım işinin davalı ... İnş.A.Ş – ... İnş.San.Tic.A.Ş Adi Ortaklığına verildiğini bu itibarla ... nin asıl işveren diğer davalı şirketlerin ise alt işveren olarak işçilik alacaklarından sorumlu olduklarını, ..., taraf ehliyetlerinin olmadığını, diğer davalıların adi ortaklığının ... nin baraj inşaat işlerinin anahtar teslim olarak ihale ettiği yükleniciler olduğunu alt işveren olmadıklarını, diğer davalılar ile aralarında asıl – alt işveren ilişkisinin bulunmadığını bildirmiştir. Mahkemece davanın en başından davalı ... ile diğer davalılar arasındaki ilişki kesin olarak belirlenmemiş ve davalı ... yönünden asıl işveren sıfatının bulunmadığı, ihale makamı olduğu gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Öncelikle, ... Enerji A.Ş ile diğer davalılar arasındaki ihale sözleşmeleri getirtilmeli ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davalı ... ile diğer davalı şirketler arasında asıl-alt işveren ilişkisinden bahsedilip bahsedilemeyeceği, veya davalı ... nin yalnızca ihale makamı sıfatı taşıyıp taşımadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup bozma nedenidir.
3- Davacının talep etmiş olduğu iş güvencesi tazminatı, kötü niyet tazminatı, ücret farkı, ikramiye ve teşvik primi alacak istekleri özellik arz etmemekle birlikte belirsiz alacak davası ile istenebileceğinden işin esasına girilerek bu alacak taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken mahkemece bu alacaklara ilişkin davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağı, kısmi dava olarak da açılmasında hukuki yarar bulunmadığı ve miktarların tam olarak belirlenebilmesi için verilen iki haftalık süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmediği gerekçesi ile usulden reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.
4- Davacının hafta tatili alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı hafta tatillerinde çalışmasına rağmen ücretinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının çalışmış olduğu hafta tatili günlerinin karşılığının izin olarak kullandırıldığını ya da ücretinin ödendiğini savunmuştur.
Dosyaya "Pazar izinlerime mahsuben" açıklamalı izin talep formları sunulmuş olup bu formlardan davalı işyerinde hafta tatili izinlerinin toplu kullandırıldığı anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriği ve hesaplama şeklinden söz konusu izin talep formlarının dikkate alınmadığı görülmüş, mahkemece de bu hesaplama şekli esas alınarak hafta tatili alacağı hüküm altına alınmıştır.
Oysa sunulan izin talep formlarında belirtilen tarihler itibariyle kullanıldığı sabit olan hafta tatili izinleri olduğu anlaşıldığından en azından ilgili tarihlere ilişkin 1 günlük hafta tatilini kullandığı gözetilerek, söz konusu tarihlerde kullanılan hafta tatili izinlerinin hesaplama dışı bırakılarak sonucuna göre varsa bakiye hafta tatili ücret alacağı hesaplanması gerekirken bundan zuhul ile mevcut şekilde hesaplama yapılması yanlıştır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ayda 2 hafta tatilinde çalışma yaptığı kabul edildiği halde hesaplama kısmında daha fazla hafta tatilinde çalışma yaptığı belirtilerek hafta tatili ücretinin belirlenmesi ve mahkemece bu rapora itibarla hafta tatili ücret talebinin hüküm altına alınması da isabetsizdir.
O halde tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmadır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."ne iadesine, 26.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.