Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/219
Karar No: 2014/2106

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/219 Esas 2014/2106 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/219 E.  ,  2014/2106 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine vekili, ....Kırcagedik mevkii, 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 215 m² yüzölçümündeki bölümünün 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını ileri sürerek, tapu kaydının 215 m² yüzölçümündeki bölümünün iptal edilerek Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Hazine vekili, daha sonra mahkemeye sunduğu ıslah dilekçesi ile davaya konu .... 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 275,63 m² yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, .... 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 25/12/2006 tarihli krokide (A) ile gösterilen 275,63 m² yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptal edilerek 2/B niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm dairece onanmıştır. Davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulması sonucunda karar talebi kabul edilerek bozma kararı verilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/03/2010 gün, 2010/1004-4161K sayılı kararında özetle:" Her ne kadar mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1943 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmazın 25/12/2006 tarihli krokide (A) ile gösterilen 275,63 m² yüzölçümündeki bölümünün orman sınırları içinde bırakıldığı ve daha sonra 1988 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu bu bölümün Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan yerlerden olduğu kabul edilerek davacı Hazinenin davasının kabulüne karar verilmiş ise de, karara dayanak alınan bilirkişi raporunun hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada bulunan 1943 yılı orman kadastro krokisi, 1744 sayılı Kanun döneminde yapılan orman kadastro haritası ve 3302 sayılı Kanun döneminde yapılan orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına ilişkin haritalardaki çekişmeli parseli ilgilendiren orman sınır hatları bir birinden farklı olduğu gibi, hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunda esas alınan haritadaki aynı orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hatları da çelişmektedir. Mahkemece bu çelişkiler ve yetersizlikler üzerinde durulmamıştır.
    Bu nedenle; mahkemece, Hazinenin davası açıklattırılıp, orman sınırları içindeki bölümler için dava açıp açmadıkları saptanmalı, Hazinenin dava açmasına esas teşkil eden idari inceleme ve araştırma tutanağı ile varsa eki olan haritalar getirtilip dosya keşfe hazırlanmalı, ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre
    konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı, dairece hükmen onanması yanılgıya dayalıdır." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusuz kaldığından dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1943 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1979 yılında yapılıp 13/3/1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ve 1988 yılında yapılan ve 18/01/1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin; "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya re"sen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;" şeklinde başlayan birinci fıkrasının (a) bendinde; "tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak, bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir." Aynı Kanunun "Davalar" başlıklı 9. maddesinin birinci fıkrasında; "2/A alanları için orman sınırları dışına çıkartma ile orman sınırlandırması ve tespit, tefrik ve tescil işlemlerine karşı yapılan itirazlar ve açılan davalar bu Kanuna göre yapılacak işlemleri durdurmaz. Bu konuyla ilgili davalarda yürütmeyi durdurma ve tedbir kararı verilemez. Bu yerlerde hak iddia edenlerin açtıkları davalar davacılar lehine sonuçlandığında bu taşınmazlar genel hükümlere göre kamulaştırılır. Bu taşınmazlarda hak sahipliği iddiasında bulunanların itirazları ile rayiç bedellere itirazlar yapılan işlemleri durdurmaz, itiraz mahkemeye intikal etmiş ise kesinleşen mahkeme kararına göre işlem yapılır. "Aynı maddenin ikinci fıkrasında; "Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur. Durdurulan bu davalara konu taşınmazlar hakkında hak sahipleri veya ilgilileri tarafından bu kanunda belirtilen süreler içinde gerekli başvuruların yapılmaması veya başvuru yapılmasına rağmen, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde mahkemelerce bu davalara devam edilerek genel hükümlere göre karar verilir." Aynı maddenin üçüncü fıkrasında; "Bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılmak üzere ilgilileri tarafından süresi içerisinde başvuruda bulunulmaması veya başvuruda bulunulmasına rağmen, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi
    sebebiyle hakkında işlem yapılamayan taşınmazlara ilişkin olarak ikinci fıkra uyarınca açılmamış davalar açılır, durdurulan davalara devam edilir ve kesinleşmiş yargı kararları yerine getirilir." hükümlerinin yer aldığı; somut olayda, Hazine tapuda gerçek kişi adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesinin uygulanacağı ve buna göre; açılan davadan vazgeçmiş sayılacağının kanunun âmir hükmü gereği olduğu, bu nedenle mahkemece, davacının davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken, dava konusuz kaldığından dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve 6292 sayılı Kanunun 9/5. maddesi gereğince yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verileceği düzenlemesi sonucunda davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün birinci fıkrasının hükümden çıkarılarak; yerine "1-Hazinenin davadan vazgeçmiş sayılmasına" ve hükmün 4 ve 5. fıkralarının hükümden çıkarılarak yerine "6292 sayılı Kanunun 9. maddesinin beşinci fıkrası gereğince taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla ...M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA 18/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi