MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 04.01.2013 günlü dava dilekçesiyle; ....., Değirmendere Mevkiinde bulunan 3075 nolu parselin yaklaşık 35 dönümlük bölümünün babaannesi adına tapulu arazileri olduğu halde, Dumlupınar Kadastro Mahkemesinin 1997/21 – 1999/2 sayılı kararıyla orman sayılan yerlerden olduğuna hükmedildiğini ileri sürerek, bu bölümün tapu kaydının iptaliyle babaannesi.... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın zamanaşımı ve kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın 1984 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 245000 m² yüzölçümüyle, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit edildiği, davacı tarafından dava konusu taşınmazın yaklaşık otuzbeş dönümlük bölümünün tapulu ve zilyetliklerinde bulunan yer olduğu iddiasıyla Hazineye karşı kadastro tesbitine itiraz davası açıldığı, Orman Yönetiminin taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek davaya katıldığı, yapılan yargılama sonucu Dumlupınar Kadastro Mahkemesinin 1997/21 – 1999/2 sayılı ilâmıyla davacı tarafından dayanılan tapu kaydının yoklama kaydı olup hüküm ifade etmediği, taşınmazın orman niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davacı gerçek kişinin davasının reddedildiği; Orman Yönetiminin talebinin ise kabul edilerek, 3075 nolu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, hükmün, temyiz edilmeksizin 16.08.1999 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle mahkemece davacının, aynı iddialarla açtığı davasının kesin hüküm ve 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde yer alan hak düşürücü süre gözetilerek reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak, her ne kadar tapu iptal davalarının malik aleyhine açılması zorunlu ise de, ormanların mülkiyeti Hazineye, yönetim ve kullanım hakkının ise Orman Yönetimine ait olduğu, mahkemece Hazine aleyhine bir hüküm kurulmamış olması da dikkate alınarak, bu usûl eksikliği bozma nedeni yapılmamıştır. Bu nedenle davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20.02.2014 günü oy birliği ile karar verildi.