16. Hukuk Dairesi 2015/15284 E. , 2015/13560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 256 ada 3 parsel sayılı 2.552,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1992 yılından itibaren ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu, iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalı ... vasisi ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli 256 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı murisi ..."ın kullanımındayken sağlığında oğullarına devrettiği, davacının da bu taşınmazın zilyetliğini murisin oğullarından devraldığı, tespit tarihi ve öncesinde dava konusu taşınmazın davacının kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın kendi kullanımında bulunduğu, davalı taraf ile yapılan anlaşma sonucunda davalı tarafın taşınmazda hiçbir hakkının bulunmadığını öne sürerek dava açmıştır. Taşınmaz başında yapılan keşifte yerel bilirkişi dava konusu taşınmazın ..."a ait olup taşınmazı sağlığında oğulları ..., ... ve ... devrettiği, davacının da taşınmazı ... ve ... satın aldığını beyan etmiş, kadastro tutanak tespit bilirkişisi ... ise taşınmazın davalı muris ..."dan kaldığı, ölümünden sonra ... mirasçıları arasında terekesinin taksim edilmediğini, beyan etmiştir. Mahkemece, taşınmazın kullanımının tespit tarihi itibari ile kimde olduğu, kullanıcı olan kişiye nasıl intikal ettiği, ... mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, edilmiş ise kimin miras payına isabet ettiği hususları araştırılmamış, beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiştir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların bildirmiş olduğu tüm tanıklar ile tüm tespit bilirkişileri hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklarından taşınmazın davalı taraf muris ..."ın ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, edilmiş ise kimin payına isabet ettiği, tespit tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde kullanımın kimde olduğu ve nasıl intikal ettiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, çelişki olması halinde usulüne uygun şekilde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Hal böyle olunca; mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.