Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4977
Karar No: 2019/4799

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/4977 Esas 2019/4799 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/4977 E.  ,  2019/4799 K.

    "İçtihat Metni"

    ........

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili 11/10/2011 harç tarihli dilekçesiyle,..... sayılı ve 10/07/2000 tarihinde kesinleşmiş kararıyla; ...... bulunan ve toplamda 16.340,00 m² yüzölçümünde olan taşınmazın TMK’nun 713. maddesine göre müvekkilleri adına tesciline karar verildiğini, ancak tescil davası devam ederken taşınmazın 9998 parsel sayısı ile Hazine adına idari yoldan tescil edildiği ve daha sonra 46119 ada 1, 46120 ada 1, 46122 ada 1, 46123 ada 1 ve 46125 ada 1 sayılı imar parsellerine şuyulandırılması nedeniyle mahkeme kararının infazının yapılmadığı, müvekkilleri tarafından tapu iptal ve tescil isteğiyle adli yargıda, parselasyon planının değişikliği için idari yargıda açılan davaların reddedilmesi nedeniyle tescile yönelik başvurabilecek hukuki bir yolun kalmadığını beyanla, müvekkillerinin kesinleşmiş mahkeme kararına dayalı mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, toplamda 16.340,00 m² yüzölçümünde olan taşınmazın dava tarihindeki değerinin şimdilik 10.000,00-TL kısmının dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı Hazineden tahsili isteğiyle dava açmıştır. Daha sonra 26/07/2013 havale tarihli harçlı ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini toplamda 3.954.280,00-TL’ye yükseltmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve 3.954.280,00-TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 12.12.2016 gün ve 2015/4384 E- 2016/11984 K sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında “ Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; öncelikle eldeki davadaki tazminat veya alacak isteminin TMK’nın 1007. maddesinden doğduğu kabul edilemez. Zira, davacı tarafından hükmen elde edilmiş bir mülkiyet hakkı var ise de, bu hak tapu siciline imar ve yargı kararları nedeniyle tescil edilememiştir. Dolaysıyla davacı adına oluşan bir tapu sicili bulunmadığından TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan bir zarardan söz etme olanağı bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davacıla.....sayılı kararıyla mülkiyet hakkı elde etmiştir. Ancak bu hak az yukarıda belirtildiği gibi mahkeme kararından önce yörede yapılan imar uygulaması ve bu imar uygulamasının iptali, yine tapu iptal ve tescil istemli olarak açılan davaların yargı kararlarıyla reddedilmesi nedenleriyle davacıların hükmen elde ettiği bu mülkiyet hakkı tapuya tescil edilememiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının hükmen elde ettiği mülkiyete konu taşınmazların 1996 yılında yapılan imar uygulaması ile hisseli olarak davalı ...... adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Hazine ve dava dışı ...... davacılar aleyhine sebepsiz zenginleştiği tartışmasızdır.
    Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme ......
    meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.
    O halde mahkemece yapılacak iş; davaya konu taşınmazların ilk tapuya tescil edildiği tarihten itibaren tedavülü tüm örnekleri ve sonrasında satış varsa resmi akit tabloları getirtilerek davacıların 10/07/2000 tarihinde mülkiyet hakkı kazandığı taşınmazların dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün ne olabileceği denkleştirici adalet ilkelerine uygun olacak şekilde uzman bilirkişiler heyetine hesaplattırılmalı ve sebepsiz zenginleşme miktarından Hazinenin taşınmazlarda ilk tapuya tescil tarihinde elde ettiği hisse kadar sorumlu olacağı (Hazinenin ilk imar çalışması ile elde ettiği hisseler sonradan yine imar veya başka bir yolla bedelsiz olarak Hazinenin mülkiyetinden çıkmış ise, bu kısımlardan da Hazinenin sorumlu olmayacağı da) gözetilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde sebepsiz zenginleşme alacağının tümünden Hazinenin sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, 3.954.280,00 TL"nin davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki bozma ilamında belirtildiği üzere davacıların 10/07/2000 tarihinde mülkiyet hakkı kazandığı taşınmazların öncelikle bu tarihteki değeri emsal kıyaslama yöntemi ile belirlenerek sonrasında dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün ne olabileceği denkleştirici adalet ilkelerine uygun olacak şekilde tespiti gerekirken, bozma öncesi hükme esas alınan raporda taşınmazın 2011 tarihine göre belirlenen m2 değerinin, 2000 yılı resmi verileri uyarınca endeks uygulanmak suretiyle 2000 yılındaki m2 değerini bulup sonrasında 2011 yılına göre ulaşabileceği değeri tespit eden ek bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu nedenle, taraflara, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve 10/07/2000 tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, emsal taşınmazlar ile çekişmeli taşınmaza ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazların, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporununda denetlenmesi, dava konusu taşınmazların 10/07/2000 tarihi, emsal alınan taşınmazın ise satışının yapıldığı tarih itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye başkanlığı imar ve tapu müdürlüklerinden sorulup, taşınmazların değerlendirme tarihindeki değerlerinin dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün ne olabileceği denkleştirici adalet ilkelerine uygun olacak şekilde uzman bilirkişiler heyetine hesaplattırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04/07/2019 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi