Esas No: 2014/540
Karar No: 2014/2230
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/540 Esas 2014/2230 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Üsküdar 4. As. Huk.Mah.)
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, Çengelköy Mahallesi 1038 ada 48 parsel sayılı 4093 m² yüzölçümündeki taşınmaz, davalı adına tapuda kayıtlı ise de 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde iken, 1976 ve 1981 yılları arasında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması sonucu ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığını iddia ederek, tapu kaydının iptali ile ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline yönelik davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin 10/06/2002 tarihli ve 2002/6810 E.- 7438 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Dava konusu taşınmazın tesbitine esas tapu kaydının geldi kaydı 1744 sayılı Kanuna göre değer verilmesi gereken kayıtlardan olup olmadığının incelenmesi, geçerli ise yapılacak keşifte kayıt kapsamı zeminde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, davacı ... tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 16/05/2005 tarihli ve 2005/2144 E. -6365 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Çekişmeli Çengelköy Mahallesi 1038 ada 48 parsel sayılı (4903 m²) taşınmazın tesbitine esas alınan Temmuz 1956 tarih 490 numaralı tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa kroki ve ifraz haritasının getirtilmesi, 3116 sayılı Kanuna göre 1943 yılında yapılan ilk tahdide göre konumunun ve 1744 sayılı Kanunun 2. ve 3302 sayılı Kanunun 2/B uygulamalarında ne şekilde işlem gördüğünün saptanması, bu kanunlara göre yapılan orman kadastrosu, 2. ve 2/B madde uygulamalarının itirazsız kesinleşip kesinleşmediğinin sorulması; ayrıca, Beykoz ve Üsküdar İlçelerinde bulunan Elmalı Bendi Su Havzasındaki Devlet Ormanlarının muhafaza ormanı olarak ayrılmasına ilişkin belgelerin getirtilip, 2/B madde uygulaması hakkındaki yönetmeliğin 54. maddesine göre çıkartılan teknik izahnamedeki tarif edilen yöntemle uygulanması, çekişmeli taşınmazın 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi hükmüne göre çıkartılmış olması ve Temmuz 1956 tarih 490 nolu tapu kaydının yüzölçümü ile kapsamında kalması ve orman sınırlamasının da itirazsız kesinleşmiş olması halinde davanın reddine karar verilmesi, çekişmeli taşınmaz 1744 sayılı Kanun döneminde orman rejimi dışına çıkarılması ve 1956 tarihli tapu kaydının bu yere uymaması ya da 2896 ve 3302 sayılı kanunların yürürlüğü döneminde çıkartılması halinde, çıkarma işlemi ... adına olacağından bu tür yerler için 3402 sayılı Kanunun 18/2. maddesi gereğince kanunlar uyarınca Hazineye kalan taşınmazlar olduğundan Hazinenin davasının kabulüne, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, bu kez Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 22/10/2007 tarihli ve 2007/10639 E. - 12650 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle;""Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Parsele revizyon gören tapu kaydı ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile ve ifraz krokileri ile birlikte getirtilip uygulanmamış ifrazın Hazineyi bağlamayacağı, çekişmeli parselin tapu kaydının yüzölçümüyle kapsamında kalması ve 4785 sayılı Kanun karşısında değerini koruması, yani taşınmazın öncesinin orman olmaması halinde tapu kaydına yüzölçümüyle değer verileceği düşünülmemiş, yerel bilirkişi dinlenilmemiştir. Keşif sonrası harita ve uzman orman mühendisleri kurulunun düzenledikleri 19.02.2007 tarihli rapor da yapılan uygulamayı tam olarak yansıtmadığından rapor ve uygulama tam olarak denetlenememektedir. Hükme dayanak alınan bu raporda dayanak tapu kaydında yazılı sınırların yerleri krokide gösterilmemiş, tapu kaydının revizyon gördüğü parsellerin toplamı ve ifraz sonucu ana parselden ayrılan yolların yüzölçümü hesaplanıp tapu miktarını aşıp aşmadığı belirlenmemiş, taşınmazın öncesi orman olup, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/1. maddesi gereğince nitelik kaybetme nedeniyle mi? yoksa öncesi hiç orman olmaması nedeniyle aynı maddenin 2/2. maddesi gereğince sınır düzeltme sonucu mu orman dışına çıkartıldığı saptanmamıştır. Öncesi orman olan yer nitelik kaybı nedeniyle 1744 sayılı Kanunun 2/1. maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılması halinde mülkiyeti tapu malikine intikal etmez. Ancak, öncesi hiç orman olmadığı, yanlışlıkla orman sınırı içine alındığı belirlenerek 1744 sayılı Kanunun 2/2. maddesi hükmüne göre orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışında bırakılırsa, yani 2/1. maddesine uymadığı saptanarak orman sınırı dışına çıkartılırsa mülkiyeti tapu sahiplerine intikal eder. Bilirkişi kurulu raporu bu nedenle yetersiz olup, bilirkişiler kurulunun yetersiz raporlarına dayanılarak karar verilemez.
Dava konusu 1038 ada 48 sayılı parsel 119 hektar 1972 m² yüzölçümlü Temmuz 1956 tarih ve 490 numaralı tapu kaydı revizyon gösterilerek tesbiti yapılmıştır. 119 Hektar 1972 m² olan yüzölçümü yola ve spor salonuna ifrazdan sonra 115 Hektar 2539.2 m² olmuş ifrazen 243 parçaya ayrıldıktan sonra ve yörede 1956-1958 yılları arasında yapılan kadastroda 399 ilâ 642 sayılı toplam 243 adet parsele revizyon görmüştür.
Bu nedenle; mahkemece çekişmeli 48 sayılı parsele revizyon gören Temmuz 1956 tarih 490 numaralı tapu kaydı ilk tesisinden (oluşumundan) itibaren tüm gittileri (tedavül ve revizyonları) ile varsa ifraz haritası ve diğer ifraz evraklarının tümü getirtildikten sonra bir fen ve harita mühendisi ve üç uzman orman yüksek mühendisi huzuru ile ve olabildiğince yaşlı yerel bilirkişi yardımıyla yapılacak keşifte, öncelikle dayanak tapu kaydı ilk tesisindeki hudutları itibariyle ve sonraki tedavüllerinde hudut değişikliği olmuşsa bu hudutlar itibariyle uygulanmalı, tapu kaydının hudutları haritasında ayrı ayrı renklerle işaretlenmeli, ifraz işleminin ... ve Orman Yönetiminin katılımı bulunmadığından onları bağlamayacağı ve tapu kaydının ifrazdan önceki ilk sınırları içinde kalan parseller ile bu sınırlar içinde kalan yollar, meydanlar, yeşil alanlar ve parklarının topunun yüzölçümü hesabında dikkate alınarak tapu kaydının miktarı kadar kapsamı tayin edilmeli, tapu kaydına değişmez sınırdan başlanarak miktarı kadar kapsam belirlenmeli, hükümle kesinleşen parseller varsa ayrıca dikkate alınmalı, öncesi bir bütün olan taşınmazları dıştan çevreleyen parsellere ait tutanak örnekleri ile komşu dayanak kayıtları getirtilip uygulanmalı, davalı taşınmaz yönünü ya da yönlerini ne okudukları saptanmalı, tüm bu uygulamalar ayrıntılı bir şekilde fen ve harita mühendisinin birlikte düzenleyecekleri harita ve birleşik krokiye yansıtılıp rapor alınmalı, ayrıca, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1943 yılında yapılan ilk tahdit haritası açı ve koordinat değerlerinden yararlanılarak daha sonra 1744 sayılı Kanunun 2. maddesine göre yapılan aplikasyon ve 2. madde harita ve tutanakları ile yine 3302 sayılı Kanuna göre yapılan 2/B madde harita ve tutanaklarının yerine uygulanması bakımından mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 02 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman
-3-
2014/540 - 2230
Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek ayrı ayrı haritalarda çekişmeli taşınmazın konumu gösterilmeli; aynı bütünden bölünen 1038 ada 50 sayılı parselin asliye 5. hukuk mahkemesinin 1998/408 sayılı dosyasında aynı nedenle dava konusu olup, ... davasının kabulüne dair verilen kararın Dairenin 2005/2632 - 3230 sayılı kararı ile 1038 ada 59 sayılı parselin aynı nedenle Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 1998/1998/458 sayılı dosyasında dava konusu olup ... davasının kabulüne dair verilen kararın Dairenin 2004/10358 - 2005/835 sayılı kararı ile onandığı 1038 ada 58 sayılı parselin Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2004/200 sayılı dosyasında dava konusu olup ... aleyhine verilen kararın Dairenin 2005/14153 - 2006/1360 sayılı kararı ile ... lehine bozulduğu gözönünde bulundurularak, gerekirse, o dosyalarda yapılan uygulamalardan da faydalanılarak böylesi yapılacak uygulamada çekişmeli taşınmazın dayanak tapu kaydının miktarı kapsamında kalması ve öncesi orman olup, orman niteliğini kaybetmesi nedeniyle 1744 sayılı Kanunun 2/1. maddesi nedeniyle değil, öncesi hiç orman olmaması nedeniyle orman sınırının düzeltilmesi (kanunun deyimi ile "yukarıdaki fıkra hükümlerine uymadığı" için sınırlamanın düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışına çıkartılması) halinde Hazinenin davasının reddine, aksi halde Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi "" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra ilk olarak 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince davanın durdulumasına karar verilmiş, daha sonra dosya yeniden ele alınarak davacı ..."nin davasından feragat ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman rejimi dışına çıkartılan sahada kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 1976 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 10.02.1988 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu çalışmaları ise 1957 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece,davacı Hazinenin davasından feragat ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve ... Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”da düzenlenen vazgeçme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve
devamında düzenlenen teknik anlamda bir "davadan feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü "davanın geri alınması niteliğinde" bir vazgeçme olduğundan, davacının 6292 sayılı Kanun uyarınca davadan vazgeçmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, feragat nedeniyle davanın reddine hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple; hükmün birinci bendinin kaldırılarak, yerine “Davacı ..., 6292 sayılı Kanun gereğince davasından vazgeçtiğinden karar verilmesine yer olmadığına," ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA 20/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.