20. Hukuk Dairesi 2013/9947 E. , 2014/2256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ..... bulunan 8 dönüm kadar taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiş, müdahiller de kendi adlarına tescilini istemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulü ile 12/07/2006 tarihli krokide (A) harfi ile işaretli 10.900 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline, müdahiller yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07.05.2008 gün ve 2008/5124-2008/6977 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, taşınmazın öncesinin belirlenmesi için yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile yine 1968, 1980, 1985 ve sonraki yıllara ait fotogrametri yöntemiyle düzenlenen pafta örneği ile memleket haritası ve hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman, bir ziraat, bir jeololi mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, yapılacak araştırma sonucunda taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu saptandığı takdirde 1980-1985"li yıllara ait aktüel durumu gösteren memleket haritası ve hava fotoğraflarında ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında taşınmazın kullanıldığına dair belirtilerin bulunup bulunmadığı saptanmalı, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı ve 1980 - 1985 yıllarında kullanım olup olmadığı özel aletlerle belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç
- 2 -
2013/9947 - 2014/2256
yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; taşınmazın zilyedlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı ve davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ... ile dahili davacılar ..., ..., ... (Oya) ... (Oya) ... ve ..."nın davalarının ..... Mevkiinde kain fen bilirkişileri .... 25/05/2013 tarihli raporlarına ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 4.161,94 m2 yüzölçümündeki tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın tamamının 24 pay olarak kabulü ile 3 payın davacı ..., 3 payın dahili davacı ..., 3 payın dahili davacı ..., 3 payın dahili davacı ... (Oya), 3 payın dahili davacı ... (...), 3 payın dahili davacı ... ve 6 payın dahili davacı ... adına miras hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastro işlemi 12/01/1981 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve jeolog bilirkişi raporuna göre dere yatağından kazanılan yer olmadığının anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına
24/02/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.