3. Hukuk Dairesi 2016/5521 E. , 2017/15230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; muris ..."un ... 2. Noterliğinin 01.04.1993 tarih ve 23060 yevmiye nolu vasiyetname düzenlediği tarihten itibaren 10 yıl geçmiş olmakla vasiyetnamenin hükümsüz kaldığını, murisin fiil ehliyetine haiz olmadığını, düzenlenen vasiyetnamenin kanuna aykırı olduğunu belirterek, vasiyetnamenin iptalinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı tarafın verilen süre içersinde Adli Tıp ücretini yatırmadığı ve gider avansı depo etmediği gerekçesiyle HMK nun 115./2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece gider avansı kabul edilerek, değerlendirme yapılan bilirkişi ücretinin, dava şartı olan gider avansı mı yoksa delil avansı mı niteliğinde olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 114/g maddesinde, gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 120/2. maddesinde gider avansının yatırılması için mahkemenin davacıya iki haftalık kesin süre vermesi ve 115/2.maddesi uyarınca dava şartı olan gider avansının yatırılmaması halinde, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
-2-
HMK’nın 324.maddesine göre ise, taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.
HMK’nın gider avansına ilişkin 120.maddesi ile delil avansına ilişkin 324.maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gider avansının yatırılmaması ile delil avansının yatırılmamasının farklı hukuki sonuçlara bağlandığı dikkate alındığında; gider avansının tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderleri kapsayacak şekilde yorumlanmasına olanak yoktur. Bu durumda; dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderlerini ifade ettiği kabul edilmelidir.
Delil avansına yönelik ara kararında mahkemece, hangi delil için ne miktarda avans yatırılacağı açıkça belirtilmeli ve avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamındaki delillere göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekir.
Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması davanın dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmez. Taraf belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılır.
Somut olayda, davacı tarafın yatırması gereken bilirkişi ücreti, niteliği itibariyle gider avansı değil, delil avansı mahiyetinde olduğundan, kesin süre içinde yatırılmaması davanın açılmamış sayılması kararını gerektirmez. Taraf belirlenen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilinden vazgeçmiş sayılır. Mahkemece, davacının bilirkişi delilinden vazgeçtiğinin kabulü ile mevcut delillere göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi