3. Hukuk Dairesi 2021/3678 E. , 2021/12886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında sözleşmenin iptali, menfi tespit ve bedel iadesi davasının yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tarafına tatil hakkını kullanmak üzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu 26.5.2015 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshederek, ödemiş olduğu paranın iadesini istemişse de talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi, borçlu olmadığının tespiti ile ödediği 22.036,00 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 10.09.2020 tarihli celsede; sözleşmenin feshedildiğinin tespitini, borçlu olmadığının tespitini ve ödenen bedelin dava tarihindeki kur dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde 20.780,00 TL"nin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını, bu nedenle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, sözleşmenin davacı tarafça benimsendiği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 21.12.2017 tarih ve 2016/23675 Esas ve 2017/12981 Karar sayılı ilamı ile “...sözleşmeye konu devre tatil alanı için yapı kullanma izninin bulunup bulunmadığı, kullanıma hazır olup olmadığı, tesisin sözleşme şartlarını taşıyıp taşımadığı hususları gerektiğinde Belediye ve ilgili kurumlardan sorulup araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi...” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile; taraflarca imzalanmış olan 09/08/2006 tarihli, 55737 nolu, ... Devre Tatil Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle feshedildiğinin tespitine, davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 20.780,00 TL"nin 22/06/2015 ihtarname
tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı, taşınmazın yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı, davacının tatil hakkını kullanmadığı ve kendisine tesisin kullanıma hazır halde tesliminin yapılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı ile davalı arasında devre tatil sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu sözleşmenin şekil şartına tabi olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde dava konusu tesisin yapı kullanma izin belgesinin olmadığı, kullanıma hazır halde bulunmadığı, sözleşmenin feshinin haklı nedenlere dayandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, taraflarca imzalanmış olan 09/08/2006 tarihli, 55737 nolu, ... Devre Tatil Sözleşmesinin feshedildiğinin tespitine, davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 20.780,00 TL"nin 22/06/2015 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kısmen kabulü ile; taraflarca imzalanmış olan 09/08/2006 tarihli, 55737 nolu, ... Devre Tatil Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle feshedildiğinin tespitine, davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 20.780,00 TL"nin 22/06/2015 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın gerekçesinin ve hükmünün düzeltilerek onanması usulün 438/7 ve 438/son maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesinin düzeltilmesine ve yine gerekçe ile bağlantılı olarak gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin 2. satırında yer alan “resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle” sözlerinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.