Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12849
Karar No: 2016/16260
Karar Tarihi: 02.06.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/12849 Esas 2016/16260 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/12849 E.  ,  2016/16260 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı Bilgi Teknolojileri Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, bilgi sistem uzmanı olarak çalışan davacının değişik şirketler üzerinden en son davalı . tarafından sigortalandığını, ancak davalı ... ..... Kurumu ............ Başkanlığı işçisi olarak kurumun kadrolu daimi ve sözleşmeli diğer personeli ile aynı işlerde çalıştırıldığını, iş sözleşmesinin iş azaltımı gerekçesi ile haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... İletişim Kurumu ............ Başkanlığı vekili, diğer davalı şirket ile 27.12.2012 tarihinde imzalanan teknik destek hizmet alım sözleşmesinin konusunun idarenin ihtiyacı olan idarenin hizmet binasında kurulu bulunan .../elektronik ve mekanik gruba ait sistemler ile ihtiyaç doğrultusunda muhtelif işlerde teknik destek hizmetinin sağlanması işi olduğunu, bu sözleşme gereği diğer davalı şirketin temin ettiği personel ile kurumdan bağımsız olarak kendi işçilerini çalıştırdığını, zaten davalı kurumun iş kanunu kapsamında işçi istihdam edebilmesinin mevzuat hükümleri sebebi ile mümkün olmadığını, davacının müvekkili idare ile arasında iş ilişkisi bulunmadığını, diğer davalı şirket ile imzalanan sözleşmenin 25. maddesi ikinci fıkrası uyarınca satınalma konusu hizmetin sözleşme bedeline göre yüzde 40 oranında azalış gösterdiği durumda yüklenicinin iş azalışından dolayı idarenin talebini karşılamak zorunda olduğunu, yapmış olduğu gider ve yüklenici karı için karşılık isteyemeyeceğini, satınalma konusu huzmetin sözleşme bedelinin yüzde 60 oranından daha düşük bedel ile tamamlanacağının anlaşılması halinde de yüklenicinin işi bitirmek zorunda olduğu, idarenin ihtiyaca binaen sözleşme maddesine dayanarak iş eksiltilmesine gidildiğini ve bir ay önceden diğer davalı şirkete bildirildiğini, yapılan tüm işlemlerin hukuka aykırı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Diğer davalı . vekili, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesi ve tüm sorumluluğun davalı ... İletişim Kurumu ............ Başkanlığında olduğunu, davacının davalı kurum emir ve komutasında tüm yekti ve sorumluluğu idarede olacak şekilde çalışmaya başladığını, özlük haklarının takibini yaptıklarını, sadece şeklen ve sigorat yönünden şekli bir sorumlulukları olduğunu; 14.07.2014 tarihinde bir kısım işçilerin işten çıkaralacağının bildirildiğini davacının davalı kurum tasarrufu sonucu işyerine alınmadığını, fiili olarak davalı idare tarafından iş sözleşmelerinin sonlandırıldığını, bu sebeple işten çıkarılmak zorunda kalındığını savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalı kurumun asıl görevinin teknik bir konu olduğunu, istihdam edileceek personelin de buna uygun olması gerektiğini, ihale konusu işin bakım, onarım, üretim veya işin yürütümü organizasyonu içinde doğrudan yer almayan yardımcı iş niteliğinde olmadığı, teknik desteğin tüm yönleri ile elektronik cihazların kullanımını da içerdiği belirtilerek taraflar arasında imzalanan sözleşme ve hizmet alımı yapılan diğer davalı şirket arasında muvazaalı ilişki bulunduğu gerekçesi ile ... Kurumu ............ Başkanlığı aleyhine açılan davanın kabulüne, Diğer davalı ."nin de davalı kurum ile birlikte tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı ... İletişim Kurumu vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Alt işveren, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise, asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımdan yola çıkıldığında asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurları, iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir. Alt işverene yardımcı iş, ya da asıl işin bir bölümü, ancak teknolojik sebeplerle uzmanlık gereken işin varlığı halinde verilebilecektir. 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinde asıl işveren alt işveren ilişkisini sınırlandırılması yönünde kanun koyucunun amacından da yola çıkılarak asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada olması gerektiği belirtilmelidir. 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinin 6. ve 7. fıkralarında tamamen aynı biçimde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu kararlılığı ortaya koymaktadır.
    Somut olayda, davalı ... İletişim Kurumu ............ Başkanlığı görevleri arasında 2559 sayılı Kanun"un ek 7. maddesi, 2803 sayılı Kanun"un ek 5. maddesi ve 2937 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarınca, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına yönelik iş ve işlemleri tek bir merkezden yürütmek, 5271 sayılı Kanun"un 135. maddesi kapsamında yapılacak iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine yönelik iş ve işlemleri tek bir merkezden yürütmek, (a) ve (b) bentleri uyarınca gerçekleştirilen işlemler sonucunda elde edilen verileri ve bilgileri ilgisine göre Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne ve Jandarma Genel komutanlığına, talep etmeleri halinde mahkemeye ve Cumhuriyet başsavcılıklarına iletmek, (Ek:RG-7/8/2009-27312) İnternet ortamındaki yayınların izlenmesi suretiyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan; intihara yönlendirme (madde 84), çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra), uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190), sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194), müstehcenlik (madde 226), fuhuş (madde 227), kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228) suçları ile 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçların işlenmesini önlemek için izleme ve bilgi ihbar merkezi dâhil, gerekli her türlü teknik altyapıyı kurmak, bu altyapıyı işletmek sayılmıştır. Davalılar arasında imzalanan teknik destek hizmet alım sözleşmesinin idarenin ihtiyacı olan idarenin hizmet binasında kurulu bulunan .../elektronik ve mekanik gruba ait sistemler ile ihtiyaç doğrultusunda muhtelif işlerde teknik destek hizmetinin sözleşme ve ekindeki şartlar dahilinde sağlanmasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ."ye hizmet alım sözleşmesi ile verilen işler davalı kurumun kuruluş kanununda belirtilen görevler kapsamında bulunmamaktadır. Bu sebeple yardımcı iş olarak değerlendirilmesi gerekir. Asıl iş kabul edilse dahi teknolojik sebeple uzmanlık gerektiren işler olduğundan davalılar arasında muvazaa bulunduğunun kabulü hatalıdır. Yapılan işin niteliği itibariyle davalılar arasında 4857 sayılı Kanun"un 2/6. ve 7. maddelerine uygun ve geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacının alt işveren işyerindeki işine iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından ise alt işverenin asıl işverenle müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı Süpercom Bilişim Teknolojileri Anonim Şirketine ait işyerindeki İŞİNE İADESİNE,
    3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
    5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 352,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
    8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 02.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    K.A



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi