3. Hukuk Dairesi 2016/7240 E. , 2017/15273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı şirket, davalı ile kendileri arasında bireysel tip GSM abonelik sözleşmeleri imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının çok sayıda telefon hattı aldığını, numara taşıma işlemi yaptığını ve kendileri tarafından aktive edilen bu hatların davalı tarafından kullanıldığını, davalının sözleşme gereği üstlenmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalının söz konusu GSM hatlarını kullanmasına rağmen kullanım bedellerini ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali, takibin devamı ve lehlerine %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, adresinin ... merkez olduğunu ve yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esas yönünden ise; kendisi ile davacı taraf arasında, borca konu 545 887 5192 numaralı hatta ilişkin bireysel tip GSM abone sözleşmesinin imzalanmadığını, nitekim bahse konu sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, kendisinin GSM hattını kullanmadığını, kullanıcı bilgilerinde ismi geçen şahsı da tanımadığını, abone sözleşmesinde bulunan bilgilerin yanlış olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; genel yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi olduğu, borçlu tarafından süresi içerisinde takibe ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğu, yetkili icra müdürlüğünün ... İcra Müdürlüğü olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; GSM aboneliğinden kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun"un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olaya gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlığın bireysel tip abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı sabit olmakla,eldeki davada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu ve davaya da Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılıp sonuçlandırılması gerektiği kuşkusuz olduğundan, yanılgılı değerlendirme ile davaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile bakılıp sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.