20. Hukuk Dairesi 2014/769 E. , 2014/2330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastro ve kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04/02/2013 gün ve 2012/9684 - 2013/617 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında 144 ada 34, 35 ve 52 parsel sayılı sırasıyla 6900 m², 5631.29 m² ve 2823.29 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, fındık bahçesi niteliği ile Mayıs 1289 Yoklama 157 nolu tapu kaydı revizyon görerek davalılar adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazların orman olduğu iddiasıyla dava açmış; mahkemece, davanın reddine; taşınmazların tesbit gibi tescillerine karar verilmiş, Orman Yönetiminin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/12/2007 tarihli ve 2007/11987 - 15853, 11991 - 15865 ve 12003 - 15877 sayılı kararlarıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararlarında özetle; "çekişmeli taşınmazların tesbitine esas alınan Mayıs 1289 Yoklama ve 157 nolu tapu kaydı, 144 ada 34, 35, 36, 51 ve 52 sayılı parsellere revizyon görmüş, dere ve tarîk sınırı itibariyle 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince taşınmazları kapsayıp kapsamadığı araştırılmalı, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı uygulanarak orman sayılan yerlerden olup olmadığı saptanarak, sonucuna göre bir karar verilmelidir."denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu Kazançlı Köyü 144 ada 52 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına; 144 ada 34 sayılı parselin (A1) ile gösterilen 4855,50 m², (A3) ile gösterilen 362,13 m², (B2) ile gösterilen 156,75 m², 144 ada 35 sayılı parselin (A1) ile gösterilen 5176,45 m² yüzölçümündeki bölümlerinin orman niteliğiyle Hazine adına; 144 ada 34 sayılı parselin (A2) ile gösterilen 1018,99 m², 34 sayılı parselin (B1) ile gösterilen 506,95 m² yüzölçümündeki bölümlerinin fındık bahçesi niteliğiyle ... mirasçıları adlarına; 144 ada 35 sayılı parselin (A2) ile gösterilen 454,84 m² yüzölçümündeki bölümünün fındık bahçesi niteliğiyle Nafi Aylıkçı mirasçıları adlarına tapuya tescillerine karar verilmiş; davacı Orman Yönetimi tarafından kişilere verilen bölümlere; davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından 34 sayılı parselin (A1), (A3) ve (B2) bölümlerine; ... vekili tarafından 52 sayılı parsele; Hami Aylıkçı tarafından 35 sayılı parselin (A1) bölümüne yönelik olarak temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/02/2013 tarihli ve 2012/9684 E. - 2013/617 E.K. sayılı kararıyla ""Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların kısmen orman sayılan, kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kişiler adına tescile karar verilen bölümlerin dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA"" karar verilmiştir.
-2-
2014/769 - 2330
Davalılardan ... ve arkadaşları vekili, bu kez, 144 ada 34 sayılı parselin mahkemece orman niteliğiyle tesciline karar verilen krokide (A1, A3 ve B2) bölümleri yönünden kararın düzeltilmesine istemiştir.
Mahkemece, karar düzeltmeye konu 144 ada 34 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak alınan raporu hazırlayan üç kişilik orman bilirkişi kurulu, memleket haritasının hatalı boyandığını ve raporlarını hava fotoğrafını esas alarak verdiklerini beyan etmişlerdir. Karar düzeltmeye konu 144 ada 34 sayılı parselin tamamının 1954 tarihli hava fotoğrafında kapalı alanda kaldığı ancak bilirkişilerce, krokide (A1, A3 ve B2) ile gösterilen bölümlere göre biraz daha açık alanda kalan krokide (A2 ve B1) ile gösterilen bölümlerin orman sayılmayan yer olduklarının, krokide (A1, A3 ve B2) ile gösterilen bölümlerin ise orman sayılan yer olduğunun ifade edildiği anlaşılmaktadır. Eylemli duruma ilişkin de, taşınmazın üzerinde fındık dikili olduğu aynı bilirkişilerce, ziraatçı bilirkişi tarafından ise, fındık ocaklarındaki kök durumu ve gençleştirme faaliyetleri ile taşınmazın toprak yapısı incelendiğinde dava konusu parselde ortalama 30 ila 55 yıldır fındık tarımı yapıldığı ifade edilmiştir. Ancak, taşınmazın tümü yönünden kapalılığın neden kaynaklandığı, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip dava konusu taşınmazı kapsayan hava fotoğrafında görülen kapalılığın fındık veya meyve ağaçlarından mı yoksa orman bitki örtüsünden mi kaynaklandığı açıklanmamıştır. Başka delillerle desteklenmeyen salt hava fotoğrafındaki açık ve koyu kapalılığa göre, kapalılığın neden kaynaklandığı açıklanmadan, orman sayılan yer veya sayılmayan yer belirlemesi bilimsellikten uzaktır. Bu nedenlerle, bilirkişilerin yaptıkları uygulama denetlenememekte, bilirkişilerin dosyaya yansıyan yukarıda belirtilen kriterleri de taşınmazın öncesinin ne olduğu yönünde taşınmazın hukukî durumunun tesbiti için tek başına yeterli bir veri özelliği taşımamaktadır.
Nitekim, dava konusu parsele bitişik komşu olan ve hava fotoğrafındaki görüntüsü dava konusu taşınmazın bu dosyadaki bilirkişilerce 144 ada 34 sayılı parselin orman sayılan yer olduğu ifade edilen krokide (A1, A3 ve B2) ile gösterilen bölümleri ile aynı olan 144 ada 33 sayılı parsele yönelik açılan davada görev alan orman bilirkişileri Ahmet Siviş, Erkan Yanık ve Kerim Dönmez, hükme dayanak alınan 13/02/2012 havale tarihli raporlarında, 144 ada 33 sayılı parselin, 1959 tarihli memleket haritasında yeşil renkle boyalı olan yapraklı ağaç rumuzlu orman alanında olduğunu, 1954 tarihli hava fotoğrafının cep stereoskopu ile üç boyutlu görüntü elde edilerek incelenmesinde, taşınmazın yer yer tarla, yer yer fındık bahçesi olduğunu, fındık bahçesi içinde ve kenarlarında kapalılık oluşturmayacak şekilde münferit ağaçlar bulunduğunu, buna göre 144 ada 33 sayılı parselin orman sayılan yer olmadığını belirtmişlerdir. Bunun üzerine, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın dairece onandığı, dairenin iade kararıyla dosya arasına getirtilen kadastro mahkemesi dosyasından anlaşılmıştır. (Perşembe Kadastro Mahkemesinin 01/03/2012 gün ve 2011/20 - 2012/27 sayılı kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 gün ve 2012/14879 - 2013/2225 sayılı kararı)
Hava fotoğraflarına göre aynı nitelikte bulunan bitişik parsellerle ilgili dosyalarda taşınmazların hükümle gerçek kişiler adına tescil edilmesinin neden kaynaklandığı ve hava fotoğraflarında aynı nitelikte görülen taşınmazlar ile ilgili olarak komşu parseller hakkında hükme dayanak yapılan bilirkişi raporları ile eldeki bu davada sunulan rapor arasındaki çelişkilerin nedenleri de tartışılıp değerlendirilmemiştir.
Bu nedenlerle, hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor çekişmeli taşınmazın önceki niteliğini belirlemeye olanak vermediği gibi bilirkişilerin, değerlendirmelerine esas aldıkları kriter de bilimsellikten uzaktır. Keza, dava konusu taşınmaza bitişik komşu 144 ada 33 sayılı parsel hakkında hükme dayanak alınan bilirkişi raporları ile de çelişiktir. Bilirkişilerin yetersiz ve yargı denetimine olanak vermeyen raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde; mahkemece, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman
yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir ziraat mühendisi, bir harita mühendisi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen belgeler karar düzeltmeye konu 144 ada 34 sayılı parsel ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; eğim ölçer aletler (klizimetre) kullanılıp, münhanili kadastro paftasından, memleket haritası, halihazır harita ve topoğrafik haritalardan da yararlanılmak suretiyle taşınmazın gerçek eğimi belirlenmeli, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, memleket haritasındaki rumuzların fındık veya meyve veya orman ağaçlarını simgeleyip simgelemediği belirlenmeli ve taşınmazın 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve bir sayfalık çalışma tutanağı ile ekindeki uygulanabilir nitelikte olmayan haritadan ibaret çalışma, orman kadastro faaliyeti olarak kabul edilemeyeceği gibi, bir an için orman kadastrosu kabul edilse dahi işlem kesinleşmediğinden, yukarıda değinilen belgeler harita ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ve üzerinde bulunan semboller farklı bir kalemle halka içine alınıp, kenara bir ok çıkarılmak ve anlamı açıklanmak suretiyle gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, hâkim gözetiminde, karar düzeltmeye konu 144 ada 34 parsel sayılı taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, yine keşif sırasında çekişmeli taşınmaz hâkim tarafından gözlemlenmeli, taşınmazın üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan bütün ağaçların dağılımları, sayıları ve yaşlarının ne olduğu ziraatçı bilirkişiye tesbit ettirilmeli, bilirkişilerin, yapacakları uygulama sonunda, bozmadan önceki raporlardan farklı sonuçlara ulaşmaları hâlinde, önceki raporlar ile sunacakları rapor arasındaki çelişkilerin nedenlerini ve hava fotoğraflarına göre aynı nitelikte bulunan bitişik 144 ada 33 parsel taşınmazın hükümle gerçek kişiler adına tescil edilmesinin neden kaynaklandığını açıklayacak ve hava fotoğraflarında aynı nitelikte görülen bu taşınmaz hakkında hükme dayanak yapılan raporlar ile sunacakları rapor arasında çelişki doğması hâlinde, bu çelişkilerin nedenlerinin de tartışılıp değerlendirildiği yazılı mütalâa alınmalıdır. Bundan sonra; toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece karar düzeltmeye konu 144 ada 34 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davalı ... ve arkadaşları vekilinin 144 ada 34 parsel sayılı taşınmazın krokide (A1, A3 ve B2) bölümlerine yönelik karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 144
-4-
2014/769 - 2330
ada 34 parsel sayılı taşınmazın krokide (A1, A3 ve B2) bölümleri hakkındaki önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltmeye konu olan 144 ada 34 parsel sayılı taşınmazın krokide (A1, A3 ve B2) bölümleri ile sınırlı olmak üzere bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... ve arkadaşları vekilinin 144 ada 34 parsel sayılı taşınmaza yönelik karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 04/02/2013 gün ve 2012/9684 - 2013/617 sayılı onama kararının, karar düzeltmeye konu olan 144 ada 34 parsel sayılı taşınmazın krokide (A1, A3 ve B2) bölümleri ile sınırlı olmak üzere kaldırılarak, 144 ada 34 parsel sayılı taşınmazın krokide (A1, A3 ve B2) bölümleri hakkındaki 20/10/2011 gün ve 2008/248-2011/163 sayılı yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.