20. Hukuk Dairesi 2013/9164 E. , 2014/2332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
B A Ş L I K
Kadastro sırasında Çatak Köyü 200 ada 7, 8, 9, 10, 11 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar kadastro mahkemesinin 2005/80 Esas sayılı dosyasında davalı olduklarından söz edilerek malik haneleri açık olarak tesbit edilmişlerdir.
Davacı ... 05/12/2005 havale tarihli dilekçesiyle, .....yapılan orman kadastrosu sırasında tesis edilen 1504, 1505, 1506, 1507 ve 1508 orman sınır noktalarının içinde bir miktar tarlasının bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davacının dava ettiği ve bilirkişi krokisinde (A, B ve C) harfi ile gösterilen bölümlerin orman sayılan yer olduğu, malik hanesi açık düzenlenen 200 ada 8, 9 ve 10 sayılı parsellerin özel mülkiyete elverişli yerlerden oldukları ve orman ile komşu olmayan 200 ada 7, 11 ve 16 sayılı parsellerin ise davalı olmadıkları halde, bu parsellerin tutanaklarına davalı şerhi verildiği gerekçeleriyle davanın reddine ve ....200 ada 8 sayılı parselin.... 200 ada 9 sayılı parseli....200 ada 10 sayılı parselin .... adlarına tapuya kayıt ve tescillerine,.... 200 ada 7, 11 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tutanak asıllarının olağan yolla işlemleri tamamlanmak üzere kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık askı ilân süresi içinde açılan orman kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ....e komşu Dere Köyünde 21.11.1949 tarihinde ilân edilerek 21.02.1950 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunun ..... bir kısmını da kapsadığı, Çatak Köyünde 2001 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında ise, daha önce Dere Köyünde 3116 sayılı Kanuna göre kesinleşen tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması yapılmamış yerlerin orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması yapılarak 14.06.2005 tarihinde ilân edilen eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece, Çatak Köyü 200 ada 8, 9 ve 10 sayılı parsellerin davaya dahil edilen davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç ilgili kanun hükümlerine ve dosya içeriğine uygun değildir. Şöyle ki, davacı ..., .....yapılan orman kadastrosu sırasında tesis edilen 1504, 1505, 1506, 1507 ve 1508 orman sınır noktalarının içinde bir miktar tarlasının bırakıldığı iddiasıyla dava açmış, mahkemece yapılan keşifle dava konusu edilen yerlerin orman sınırları içinde yer alan ve bilirkişi krokisinde (A, B
-2-
2013/9164 - 2014/2332
ve C) harfleriyle gösterilen taşınmazlar olduğu tesbit edilmiştir. Dava açıldıktan sonra davanın devamı sırasında yapılan kadastro sırasında ise, kadastro müdürlüğünce davacı ...’nun açtığı bu dava gerekçe gösterilerek 200 ada 7, 8, 9, 10, 11 ve 16 sayılı parsellerin malik hanesi açık bırakılarak tesbit tutanakları düzenlenmiştir. Ancak, esasında 200 ada 7, 8, 9, 10, 11 ve 16 sayılı parsellerin tümü 6 aylık ilân süresi içinde davacı ... tarafından açılan orman kadastrosuna itiraz davasının konusu değildir. Zira, 200 ada 7, 8, 9, 10, 11 ve 16 sayılı parseller 14.06.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosunda tahdit dışında bırakılmışlardır. Gerçek kişiler tarafından açılan orman tahdidine itiraz davalarında tahdit dışındaki bir yer davaya konu değildir. Nitekim mahkemece, davaya konu olan krokide (A, B ve C) harfleriyle gösterilen bölüme sınır olmadıkları için 200 ada 7, 11 ve 16 sayılı parsellerin kadastro tutanaklarının olağan yollarla kesinleştirmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Ancak, aynı durum 200 ada 8, 9 ve 10 sayılı parseller hakkında da söz konusu olduğu halde, sözü edilen parseller yönünden taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde tescil hükmü verilmiştir. Oysa, hükme dayanak raporlarda sadece krokide (A, B ve C) harfleriyle gösterilen bölümler incelenmiş ve bu bölümler yönünden rapor tanzim edilmiştir. Yani haklarında tescil hükmü kurulan 200 ada 8, 9 ve 10 sayılı parseller yönünden bilirkişi incelemesi mevcut değildir.
O halde, 200 ada 8, 9, 10 parsel sayılı taşınmazlar kadastro tesbit öncesi dava konusu olmadıkları halde davalıymış gibi malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit tutanakları düzenlenerek mahkemeye gönderilmiş ise de, mahkemece bu taşınmazların orman tahdidine itiraz davasına konu olmadıkları gözetilerek bu parseller hakkında 200 ada 7, 11 ve 16 sayılı parsellerde olduğu gibi tutanak asıllarının olağan yolla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, dava konusu olmadıkları için bilirkişi incelemesine konu edilmeyen 200 ada 8, 9 ve 10 sayılı parseller yönünden taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde tescil hükmü kurulması doğru değildir. Ancak, belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 200 ada 8, 9 ve 10 sayılı parseller hakkında tescil hükmü oluşturulan 2, 3 ve 4. paragraflarının hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “Davacı ... tarafından açılan orman tahdidine itiraz davasına konu olmadıkları halde, malik haneleri açık bırakılarak düzenlenen ....200 ada 8, 9 ve 10 sayılı parsellerin kadastro tutanak asıllarının olağan yollardan kesinleştirme işlemlerinin tamamlanması için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.