Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6885
Karar No: 2014/2333

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/6885 Esas 2014/2333 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/6885 E.  ,  2014/2333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında Yayla Gerişburnu Köyü, 103 ada 11, 12 ve 18 parsel sayılı taşınmazlardan; 103 ada 11 sayılı parsel, 29300,92 m² yüzölçümü ve tarla niteliğiyle 128 ve 147 tahrir numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle payları oranında Yadigar Camuz ve ... adlarına; 103 ada 12 sayılı parsel, 4691,06 m² yüzölçümü ve tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 103 ada 18 sayılı parsel, 143345,11 m² yüzölçümü ve ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ..., öncesinde bir bütün olan taşınmazının bir bölümünün 104 ada 68 parsel sayısı ile kendi adına tesbit edildiğini, bir bölümünün ise 103 ada 12 ve 18 sayılı parseller içinde kaldığı iddiasıyla, 4061 m² yüzölçümündeki bu bölümün, 103 ada 12 ve 18 sayılı parsellerden ayrılarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili; davacı ..., kendisine ait 8 dönüm taşınmazın bir bölümünün 104 ada 69 parsel sayısı ile kendi adına tesbit edildiği, kalan bölümünün ise 103 ada 11 ve 18 sayılı parseller içinde kaldığı iddiasıyla, 5200 m² yüzölçümündeki bu bölümün tesbitinin iptali ve adına tescili; davacı ... ise, kendisine ait 8 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın bir bölümünün 103 ada 13 parsel sayısı ile kendi adına tesbit edildiği iddiasıyla, diğer bölümünün ise 103 ada 18 parsel olarak Hazine adına tesbit edildiği, bu bölümün ayrılarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece, 1086 sayılı H.M.U.K.’nun 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, 103 ada 18 sayılı parsele yönelik davaların reddine ve bu parselin tesbit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; 103 ada 11 ve 12 sayılı parsellere ilişkin davaların kabulüne, bu parsellerin tesbitinin iptaline; 103 ada 12 sayılı parselin 23.05.2005 tarihli fen bilirkişi krokisinde (C) ile gösterilen 2535,18 m² bölümünün ... ve (E) ile gösterilen 2155,88 m² bölümünün ...; 11 sayılı parselin (H) ile gösterilen 1546,76 m² bölümünün ..., (I) ile gösterilen 27754,16 m² bölümünün ise ev ve tarla niteliğiyle ve 1/2"şer pay ile Yadigar Camuz ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.05.2006 tarih ve 2006/3334 - 2006/6572 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Hazine tarafından kadastro tesbitine itiraz davası açılmamış ise de, 03.06.2005 tarihli dilekçeyle, çekişmeli parsellerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu iddia ederek, taşınmazların Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dilekçede parsel numarası belirtilmemekle birlikte, dosyada dava konusu olan 103 ada 18 sayılı parselin yanı sıra 103 ada 11 ve 12 sayılı parsellere ilişkin davaya katılma istemi olup, Hazine harçtan bağışık olduğundan dilekçenin harçlandırılmasına gerek yoktur.
    O halde, Hazinenin, 103 ada 11 ve 12 sayılı parsellere ilişkin görülmekte olan davaya, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince katılma talebinde bulunduğu kabul edilerek öncelikle, davaya katılmasına karar verilmeli, taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği
    - 2 -
    2013/6885 - 2014/2333

    yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığı ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı; bu cümleden olarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, çekişmeli 103 ada 11 ve 12 sayılı parsellerin zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.” denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra müdahil davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne, davacı ... ve ..."un davalarının kabulüne ve Yayla Gerişburnu Köyü 103 ada 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile 24/12/2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (D ve G) harfleri ile gösterilen bölümlerinin 103 ada 11 parselden, (B) harfi ile gösterilen bölümün ise 103 ada 12 parselden ifrazına, ifrazdan geriye kalan ve aynı krokide (E) harfiyle gösterilen 21032,53.m² kısmın 1/2 pay Yusuf kızı, 1956 doğumlu Yadigar Camuz, 1/2 pay Yusuf oğlu, 1958 doğumlu ... adına 103 ada 11 parsel sayısı ve tarla vasfıyla; aynı krokide (G) harfiyle gösterilen 5931,27 m² bölümün aynı adanın son parsel numarasından sonra gelmek üzere Hazine adına orman vasfıyla; aynı krokide (D) harfiyle gösterilen 2337,12 m² bölümün aynı adanın son parsel numarasından sonra gelmek üzere Bayram oğlu, 1953 doğumlu ... adına tarla vasfıyla; aynı krokide (C, C1 ve F) harfleriyle gösterilen toplam 1948,23 m² bölümün Bayram oğlu, 1953 doğumlu ... adına 103 ada 12 parsel sayısı ve tarla vasfıyla; aynı krokide (B) harfiyle gösterilen 2535,38 m² bölümün aynı adanın son parsel numarasından sonra gelmek üzere Bayram kızı, 1958 doğumlu ... adına tarla vasfıyla ve son olarak aynı krokide (A) harfiyle gösterilen 207,54 m² bölümün aynı adanın son parsel numarasından sonra gelmek üzere Bayram oğlu, 1953 doğumlu ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm müdahil davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 2002 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. madde hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
    1) Müdahil davacı Hazine vekilinin 103 ada 11 sayılı parselin krokide (D ve E); 103 ada 12 sayılı parselin ise krokide (A, B, C ve C1) harfleriyle gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazları yönünden,
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada temyiz incelemesine konu 103 ada 11 parsel sayılı taşınmazın krokide (D ve E) harfleriyle gösterilen bölümleri ile 103 ada 12 parsel sayılı taşınmazın krokide (A, B, C ve C1) harfleriyle gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden oldukları anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin belirtilen bölümlere yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu bölümler hakkında kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2) Müdahil davacı Hazine vekilinin 103 ada 12 sayılı parselin krokide (F) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince,

    - 3 -
    2013/6885 - 2014/2333
    Mahkemece, 103 ada 12 sayılı parselin krokide (F) harfi ile gösterilen bölümünün davacı-davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; mahkemece, 16.11.2012 tarihinde yapılan keşifte görev alan 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, 09.01.2013 havale tarihli raporlarında, 103 ada 12 sayılı parselin krokide (F) harfi ile gösterilen bölümünün, toprak yapısı itibariyle killi-tınlı yapıda, % 5-6 civarında eğime sahip olduğunu ve zemininde seyrek olarak köklü kayalık, yine zeminde aşısız vaziyette yabani erik ağaçlarının ve yabani erik kümesi içerisinde 7-8 adet aşılı erik ağacı bulunduğunu ifade ile taşınmazın üzerinde bulunan yabani eriklerin aşılanıp kültüre alınması halinde tamamen meyve bahçesi olarak faydalanılabileceğini beyan etmişlerdir. Ancak, raporun sonuç bölümünde dava konusu taşınmazların diğer bölümlerini tek tek belirterek vasıflandırdıkları halde, krokide (F) ile gösterilen bölüm hakkında beyanda bulunmamış iseler de, bilirkişi kurulunun yukarıda belirtilen açıklamalarına göre, krokide (F) harfiyle gösterilen bölüm üzerindeki imar ve ihya faaliyetinin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim, bu bölüm yönünden adına tesciline karar verilen ... 20.03.2013 havale tarihli dilekçesiyle, krokide (F) harfiyle gösterilen bölüm üzerindeki aşılı-aşısız erik ve armut (ahlat) ağaçlarının bakım ve ihyasını yapmak, arazideki taşları çıkarıp tarım arazisi vasfı kazandırmak, çıkan taşları da istif duvarı yapımında kullanmak istediğini belirterek, mahkemenin uygun görmesi halinde bu yerin kendisince tarım arazisi olarak kullanılan 11 ve 12 sayılı parsellerin krokide (C, C1 ve D) harfleriyle gösterilen araziye dahil edilerek adına tescilini istediğini beyan etmiştir. Görüleceği üzere, anılan dilekçeyle mahkemece lehine tescil hükmü kurulan gerçek kişinin bizzat kendi ifadesi dahi bu bölümdeki imar ve ihya faaliyetinin tamamlanmadığı olgusunu doğrular niteliktedir.
    Bundan başka, aynı keşifte görev alan orman bilirkişisi Mutlu İlter, 09/01/2013 havale tarihli raporunda; 103 ada 12 parsel sayılı taşınmazın krokide, (F) harfi ile gösterilen 410,71 m² yüzölçümündeki bölümünün köklü blok kayalık ve taşlık alanlar ile kaplı olduğunu, üzerinde küme halinde aşılı ve aşısız yabani erik ağaçlarının bulunduğunu, teknik olarak tarımsal faaliyetler için uygun olmadığını, toprak yapısı ve üzerindeki fiili örtü durumuna göre "Taşlık, Kayalık" vasfında olduğunu bildirmiştir.
    Yukarıda anılan ziraatçı bilirkişi kurulu ve orman bilirkişi raporlarından, 103 ada 12 sayılı parselin krokide (F) harfi ile gösterilen bölümündeki imar ve ihya faaliyetlerinin tamamlanmadığı ve üzerinde sürdürülen mevcut tasarruf şeklinin de ekonomik amaca uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde tezahür eden bir zilyetliğin, iktisap sağlayıcı nitelikte bir zilyetlik olduğu kabul edilemez.
    O halde, 103 ada 12 sayılı parselin krokide (F) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun olarak iktisap sağlayıcı bir süreye ulaşan zilyetlik bulunmadığı, bu bölüm üzerindeki tasarruf şeklinin de ekonomik amaca uygun olmadığı dosya kapsamından anlaşılmış olduğuna göre, değinilen yönler gözetilerek, müdahil davacı Hazinenin, 103 ada 12 sayılı parselin krokide (F) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde reddi yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenler ile müdahil davacı Hazine vekilinin 103 ada 11 sayılı parselin krokide (D ve E); 103 ada 12 sayılı parselin ise krokide (A, B, C ve C1) harfleriyle gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazların bu bölümü yönünden kurulan, usûl ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
    2) İkinci bentde gösterilen nedenler ile müdahil davacı Hazine vekilinin 103 ada 12 sayılı parselin krokide (F) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölüm hakkında kurulan hükmün BOZULMASINA 24/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi