3. Hukuk Dairesi 2017/2927 E. , 2017/15304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek karara yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile 13.09.2010 tarihinde imzalanan kira sözleşmesine göre işletmecisi olduğu alışveriş merkezinde davalının aylık m2 başına 27,45.-TL + kdv kira bedeli karşılığı G735, 736, 737 nolu standları ve aylık m2 başına 29.75.-TL + kdv kira karşılığı F635, 636 VE 637 nolu standları kiraladığını, dava konusu kiralananların kira bedelinin aynı binadaki emsallerinden dahi düşük olduğunu belirterek yeni kira döneminden itibaren kira bedelinin aylık aidat dahil m2 başına 60.-TL + kdv olarak tespitine ve bu süre içerisinde eksik kalan kira bedellerinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşme süresinin 12.04.2015 tarihinden itibaren beş yıl uzadığını, kira bedeline TÜFE oranında yapılacak artışın kabul edildiğini, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, görevli mahkemelerin ... Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle verilen karar tarafların temyiz etmemesi üzerine 10.02.2015 tarihinde kesinleşmiş olup 26.10.2015 tarihinde 6100 sayılı HMK "nun 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar verilmiş ise de; 04.12.2014 tarihli mahkemenin görevsizliğine dair kararın davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmakla davalının temyiz talebinin kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına ilişkin 26.10.2015 tarihli ek karar kaldırılarak işin esasına girildi:
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun"una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak
davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayımızda; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 327. maddesinde genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise kira sözleşmesinde sürenin dolması ile kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürülürse kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür, düzenlemesi mevcuttur. Davacının kira bedelinin tespitini istemekle sözleşmenin devamına yönelik iradesini ortaya koyduğu ve taraflar arasındaki kira sözleşmesinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup dava tarihi 24.09.2014 tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.