3. Hukuk Dairesi 2017/4672 E. , 2017/15310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti ve kira bedelinin indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kiracı davalı ile aralarında büfe kiralanmasına ilişkin 13.02.2012 başlangıç tarihli üç yıl süreli yıllık 32.000.-TL bedelli sözleşme bulunduğunu, kiralananın ilk olarak 2886 sayılı yasanın 45. maddesine göre açık teklif usulü ile 2006 yılında kiralandığını ve yıllık 4.700.-TL kira bedeli kararlaştırıldığını, büfenin hemen yanında iki adet kaçak simitçi büfesi bulunduğundan kira bedelini bu şartlarda ödemesinin mümkün olmadığını son kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira bedelinin fahiş olduğunu belirterek aylık kira bedelinin 32.000.-TL "sından 6.000.-TL"sı rayiç bedele indirilmesini, ayrıca davalı tarafın kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi ve tahliye istemi talebi yerinde olmadığından iş bu talebinin geçersizliğine ve muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmede kararlaştırılan şekilde ödenmeyen kira bedelleri sebebiyle 10.06.2014 tarihli yazı ile sözleşmenin feshedildiğini, davacının 05.12.2012 tarihinde yapılan ihaleye iştirak eden tek kişi olduğunu, ihaleye katılma zorunluluğu olmadığını davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile yıllık kira bedelinin dava tarihi olan 24.06.2014 tarihinden itibaren 23.257.-TL olarak tespitine, idarenin kira sözleşmesinin feshi ve tahliye kararının geçersizliğine, taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kiracılık sıfatının tespiti davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden, ayrıca kira bedelinin uyarlanması davasında da halen ödenen yıllık kira bedeli ile hüküm altına alınması
talep edilen miktar arasındaki bedel üzerinden harç alınması gerektiği, Harçlar Kanunu"nun 28. maddesinde ise alınması gereken harcın dörtte birinin peşin alınacağı ve kalanın ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içerisinde ödeneceği, 32.maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı, 30. maddesinde ise muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde belirtilen değerden fazla olduğunun anlaşılması halinde yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Olayımıza gelince; Davacı dava dilekçesinde, davalı Sağlık Bakanlığından kiraladığı simitçi büfesinden tahliyesi istendiğinden bahisle kiracılık sıfatının tespitini ve ihalede kararlaştırılan kira bedelinin fahiş olduğunu belirterek indirilmesini istemiştir. Davacı adli yardım talepli dava dilekçesinde dava değerini sadece indirilmesini talep ettiği miktarlar arasındaki fark olan 26.000.-TL olarak göstermiş, harç tahsil edilmeden açılan dava ile ilgili olarak Mahkemece 08.07.2014 tarihli tensip tutanağında davacının adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece bu husus üzerinde durulup dava tarihi itibarı ile davacının ödediği yıllık kira bedeli ile hüküm altına alınması talep edilen miktar arasındaki bedel ayrı ayrı tespit edilerek, bu değerler üzerinden ayrı ayrı belirlenerek yukarıdaki esaslara göre harcın tamamlattırılarak, ondan sonra yargılamaya devam olunması gerekirken yazılı şekilde harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.