MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
1) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Dosya kapsamı itibariyle, borçlu şirket hakkında yaptırılan zabıta araştırmasına göre ticaret sicile kayıtlı bulunduğu adresinin kapalı olduğu, iki yıldır çok az kişinin gelip gittiği ve son üç beş aydır adresin ismi bilinmeyen bir şirket tarafından kiralandığının öğrenildiğinin tespit edildiği, Cumhuriyet Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen 18 Haziran 2015 tarihli yazı ekindeki 2014-2015 yıllarına ait beyanname örnekleri incelendiğinde şikayet tarihi itibariyle verilen beyannamelerin matrahsız olduklarının görüldüğü ve ... Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazıya göre de borçlu şirketin kaydının faal olarak devam ettiğinin bildirildiği, dolayısıyla şikayet tarihi itibariyle ticaret sicile İİK’nın 44. maddesine uygun bir mal beyanını vermediği anlaşılmakla; suçun unsurlarının oluştuğu ve borçlu şirket yetkilisi sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.