3. Hukuk Dairesi 2017/6027 E. , 2017/15313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalı ile aralarında 01.01.1992 başlangıç tarihli iki yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, TBk"nun 347 . maddesi gereği sözleşme süresinin on yılı aştığını belirterek davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacılar tarafından kardeşi ... aleyhine kira bedelinin tespiti davası açıldığını bu nedenle derdestlik itirazı olduğunu, taraflar arasında kurulmuş bir kira ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının dava konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava konusu kiralanana ait kira sözleşmesinde kirayaverenlerin ..., ..., ... olduğu, davanın ise ... ve ... tarafından açıldığı anlaşılmıştır. Kira sözleşmesinde birden fazla kirayaveren var ise kirayaverenler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan tahliye davasının ve süre koruyucu ihtarnamenin tüm kirayaverenler tarafından birlikte gönderilip davanın da birlikte açılması zorunludur. Mahkemece yapılacak iş; kira sözleşmesinde adı geçen ... "ın ölü olup olmadığının tespiti ile ölü olduğunun tespiti halinde mirasçılık belgesinin ilgililerden temin edilerek dava açma hakkı mirasçılarına geçeceğinden mecburi dava arkadaşlığı nedeniyle davanın tüm mirasçılar tarafından açılması, ayrıca dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı getirtilerek kirayaveren durumunda olmayan malikin de tahliye davası açabileceği hususları üzerinde durularak taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığının denetlenmesi ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
2-) Dava, tahliye istemine ilişkin olup nispi harca tabidir. Harca tabi davalarda, başvurma harcı ile nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır ( Harçlar Kanunu 27-28 mad). Dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu"nun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK"nun 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Somut olayda; Tahliye davalarından dava değeri son dönemde ödenen bir yıllık kira bedeli olmasına rağmen davacı tarafça, dava açılırken dava değeri 0 .-TL olarak gösterilmiş ve 27.70.-TL peşin harç yatırılmıştır. Mahkemece son dönemde ödenen bir yıllık kira bedeli tespit edilmediği, eksik harcın ikmali için mehil verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yıllık kira bedeli üzerinden eksik harcın tamamlattırılması, yatırılmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenilenme yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.