Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9476
Karar No: 2017/15356
Karar Tarihi: 07.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/9476 Esas 2017/15356 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/9476 E.  ,  2017/15356 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 07.11.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı asil ve vekili Av.... geldi. Karşı taraf davacı asil ve vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan asil ve vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, tarafların kardeş olduklarını, davalının 2006 yılında ... Ticaret ... ... Distribütörü olarak kendisine ait işyerini işletmekte iken davacıya ortaklık teklif etmesi üzerine tarafların yarı yarıya ortaklık konusunda anlaşmaya vardıklarını, davacının öncelikle işletmeye ait nakit sıkıntısının çözülmesi için şahsına ait ... plakalı 50.000 TL değerindeki aracını davalıya devrettiğini, daha sonra kendisine ait evi ipotek göstererek 140.000 TL aldığını ve bunun 138.000 TL"sini 8.2.2006 tarihinde davalının hesabına gönderdiğini, ayrıca ... aracılığıyla davalıya ortaklık için 86.000 TL"lik bir ödeme daha yaptığını, ortaklığın resmiyette davalı adına göründüğünü, yıllar boyunca işletmeye ait pek çok giderin kendisinin kredi kartından ödendiğini, bu harcama ve ödemelerin işletme kayıtlarında mevcut olduğunu ve yine davacının işletme ortağı olarak işletme adına keşide edilen çekleri, sigorta ve vergi beyannamelerini imzaladığını, tüm resmi işlemlerde şirket ortağı olarak hareket ettiğini, ... Distribütörlüğü yanında tarafların ayrıca ... Mühendislik adı altında ... marka ürünlerin ... tesisat işlemlerini yürüttüğünü, bu işletme isminin dahi ...&... olarak geçtiğini, işyeri tabelasında tarafların ortaklığının belli olduğunu, ancak bu işletmenin de resmiyette davalı adına olduğunu, kendisinin işletme sermayesini artırması ile işletmenin güçlenerek araç filosunu genişl...p 18 adet araç satın aldığını, araç bedellerinin ortaklık hesabından ödendiğini, ayrıca kiralık olan işyerinden çıkılıp işletmenin halen faaliyetlerini yürüttüğü ... mah. Organize Sanayi mevkii 1122 ada 5 parsel de davalı adına kayıtlı depo ve
    işyeri olarak kullanılan işyeri ve arsasının satın alındığını, bu depo binası yanına ek bina yapıldığını, bu işyeri ve binanın ortaklık kurulduktan sonra satın alındığını ve ödemelerin ortaklık hesabından elde edilen kâr ile yapıldığını, ortaklığın devamı boyunca kâr payını eşit olarak paylaşmaları gerektiği halde davalının her yıl davacıdan yaklaşık 3 kat fazla kâr payı aldığının anlaşıldığını, davalının ortaklık süresince elde ettiği kâr payı ile kendisine ... mah. 1238 ada 7 parsel üzerindeki 6 No"lu bağımsız bölümü satın aldığını, yine davalının eşi tarafından kullanılan otomobili satın aldığını, alması gereken kâr payını almaması nedeniyle büyük zararının doğduğunu, bu zararlarını dile g...rmesi üzerine 2010 yılı Nisan ayında davalının ortaklığı feshettiğini ve hiç bir ödeme yapmayacağını söylediğini, tüm resmi kayıtların davalı adına olması nedeniyle adi ortaklığın tasfiyesinden doğan hisse payını ve kâr payını ödemeye yanaşmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile ... Ticaret ... ve .... Distribütörü adı altındaki işletme ile ... Mühendislik işletme adı altında ... marka ürünlerin ... tesisat işlemlerinin yürütüldüğü işletmedeki adi ortaklığın tasfiyesi ile davacının %50 ortaklık payına karşılık 150.000 TL"nin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, babalarının yoğun baskısı sonucu davacı ile adi ortaklık görüşmesi yaptıklarını, davalının işletmesinin şerifiye payı hariç sermayesinin 350.000 TL olduğu hususunda mutabakata varıldığını, davacının bu işletmeye %50 oranında ortak olması için işletmeye 350.000 TL sermaye koyması gerektiğini ancak davacının bu edimini yerine g...rmediğini bu nedenle de ortaklığın kurulmadığını, davacının işletmeye sermaye olarak koyduğunu iddia ettiği araba bedelinin davacının ortak olduğunu idia ettiği tarihten önce kendisine ödendiğini, yine davacının sermaye olarak koyduğunu iddia ettiği 138.000TL ve 85.000 TL"nin sermaye payı olarak kabul edilebilmesi için banka kredi geri ödemelerinin davacı tarafından yapılması gerekmesine rağmen bu ödemelerin kefil olması nedeniyle davalı tarafından yapıldığını, dolayısıyla bu paraların sermaye olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında %50 pay oranında 2006-2010 yılları arasında adi ortaklık kurulduğunun tespiti ile adi ortaklığa ilişkin olarak, davacının oluşan 592.212,01 TL net (gelir vergisi alınmış) kâr payı ve 1.023.069,66 TL ortaklık payı toplamı 1.615.281,67 TL alacağın 200.000,00 TL"sinin dava tarihi olan 04/02/2011 tarihinden, 1.415.281,67 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 13/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, böylece taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesine, 50.000,00 TL geçici ödemenin davacıya yapılacak ödeme miktarından mahsubuna karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)
    Adi ortaklık ilişkisi, TBK"nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yön...cilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir.
    Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır.
    Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644.maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yön...ci olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür.
    Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir.
    Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oybirliğiyle verilmiş bir karar yoksa tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır.
    Tasfiye usulüne veya tasfiye sonucunda her bir ortağa dağıtılacak paya ilişkin olarak doğabilecek uyuşmazlıklar, ilgililerin istemi üzerine hâkim tarafından çözüme bağlanır.".
    Aynı yasanın kazanç ve zararın paylaşımı başlıklı 643. maddesinde ise "Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır.
    Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır." hükmü yer almaktadır. Katılım payı olarak bir şeyin mülkiy...ni koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir. Bu değer belirlenmemişse, geri alma, o şeyin katılım payı olarak konduğu zamandaki değeri üzerinden yapılır.( TBK" nun 642. md.)
    Keza, aynı yasanın kazanç ve zarara katılma başlıklı 623. maddesine göre de; "Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir.
    Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu belirleme, diğerindeki payı da ifade eder.
    Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir." hükmünü ihtiva etmektedir.
    Mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki yasa hükümlerine göre, öncelikle taraflardan anlaşarak tasfiye memuru belirlemelerini istemek; bu konuda anlaşamamaları halinde ise hakim tarafından tasfiye işlemini gerçekleştirecek (ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman bir veya üç kişiyi) tasfiye memuru olarak resen atamak olmalıdır.
    Bundan sonra ise, tasfiye işlemleri; hakim tarafından öngörülecek üçer aylık (uyuşmazlığın mahiy...ne göre süreler uzatılıp kısaltılabilir) dönemlerde tasfiye memuru tarafından 3 aşamada gerçekleştirilmelidir.
    Birinci aşamada; ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığı (aktif ve pasifi ile birlikte) belirlenmeli, yön...ci ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmeli, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde, taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, tasfiye memurunun belirlediği malvarlığı bilançosu taraflara tebliğ edilmeli, bu husustaki itirazları da karşılanıp, toplanacak delillere göre değerlendirilmelidir.
    İkinci aşamada; ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işlemi (TMK"nun 634. vd. maddelerinde düzenlenen resmi tasfiye işlemi kıyasen uygulanmak sur...yle) gerçekleştirilmeli, şayet bu mallar mevcut değilse, değerleri bilirkişi marif...yle saptanmalıdır.
    Üçüncü ve son aşamada ise; yukarıdaki işlemler sonucu oluşan değerden, öncelikle ortaklığın borçları ödenmeli ve ortaklardan herbirinin, ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve katılım payı geri verilmeli, bundan sonra bir şey artarsa, bu kazanç veya (ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse) zarar da belirlenerek ortaklara paylaştırılmak üzere son bilanço düzenlenmelidir.
    Bu aşamalardan sonra ise; tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre hakim, (HMK"nun 297.maddesi uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp, tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm oluşturmalıdır.
    Bütün bu açıklamalar ışığında, dosya kapsamından, taraflar arasında ... ... Bölge Distribütörlüğü ve ... Mühendislik İşletme adı altında ... marka ürünlerin ... tesisatı işlemlerini yürütmek amacıyla %50 pay oranında geçerli bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, davalının yön...ci ortak olduğu, adi ortaklığın 2006 yılından 2010 yılı Nisan ayına kadar sürdüğü anlaşılmakta olup, öncelikle yön...ci ortak olan davalıdan, ortaklığın kurulduğu tarihten itibaren tüm muhasebesi ile ilgili defterler ve ortaklıkla ilgili tüm belge ve faturaların ibrazı ile ortaklıkla ilgili hesap listesi istenilmeli, ortakların gerek tasfiye şekli gerekse hesap listesi üzerinde uyuştukları ve uyuşamadıkları noktalar saptanmalı, uyuşamadıkları noktalarda tarafların delil ve karşı delilleri sorulup toplanmalı, gerekirse tarafların kardeş olmaları nedeniyle tanık beyanları dikkate alınmalı, gerekirse dinlenen tanıklar yeniden dinlenilmeli, yön...ci ortağın hesap listesi vermemesi durumunda
    hesap vermekten kaçındığı kabul edilmeli, taraf iddia ve delilleri değerlendirilerek, adi ortaklığın malvarlığı tesbit edilmeli, (adi ortaklığa ait olan taşınmazların ve taşınırların, satıldı ise satış tarihi itibari ile gerçek rayiç değerlerinin, adi ortaklığın malvarlığı içinde olduğu hususu göz...lerek), uyuşmazlığın yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözümlenmesi gerekirken bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşması vekalet ücr...nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi