3. Hukuk Dairesi 2020/6629 E. , 2021/5248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı iş yerinde 01/12/2011 tarihinden itibaren işçi olarak çalıştığını, görevini eksiksiz olarak yerine getirdiği halde ustabaşı ve diğer işçiler tarafından sürekli olarak el hareketi ile rahatsız edilip hakarete uğradığını, yetkililer tarafından herhangi bir işlem yapılmaması nedeniyle 02/02/2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini; çalışma süresince hak ettiği alacaklarının da eksik olarak ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10 TL kıdem tazminatı, 10 TL yıllık izin ücreti, 10 TL fazla çalışma ücreti, 10 TL hafta tatili ücreti, 10 TL resmi tatil ücretinin ihtarname tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 19/12/2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini 7.449,4 TL"ye artırmıştır.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve milli bayram ücreti toplamı 7.439,10 TL"nin 07/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin, kıdem tazminatı talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı, davalı iş yerinde 01/12/2011 tarihinden 02/02/2015 tarihine kadar çalıştığını iddia ederek kıdem tazminatı alacağını talep etmiştir. Davalı ise, davacının uyarılara rağmen işini özensiz bir şekilde yaptığını savunmuştur. Uyuşmazlığın çözümü için mahkemece dinlenen tanık beyanları ile deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı yanında çalıştığı süre içerisinde diğer çalışanların olumsuz eylem ve şakalarına maruz kaldığı, işverenin ise bu davranışların engellenmesi yönünde eyleminin olmaması nedeniyle davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar, hükme esas alınan 24/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasındaki hizmet akdinin feshedildiği tarih itibariyle 6098 Sayılı TBK"nın uygulanması gerektiği yönündeki kanaati yerinde ise de, davacının kıdem tazminatı talebinin reddedilmesi hatalıdır. Zira maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre davacı TBK’nun 437. maddesinde yer alan hizmet akdini haklı nedenle feshetmiş olmaktan dolayı tazminat istemektedir. Bu nedenle uyuşmazlığa ilişkin 6098 Sayılı TBK’nun 437. maddesindeki “Haklı fesih sebepleri, taraflardan birinin sözleşmeye uymamasından doğmuşsa o taraf, sebep olduğu zararı, hizmet ilişkisine dayanan bütün haklar göz önünde tutularak, tamamen gidermekle yükümlüdür. Diğer durumlarda hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak haklı sebeple feshin maddi sonuçlarını serbestçe değerlendirir.” hükmü gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK" nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.