21. Hukuk Dairesi 2013/11337 E. , 2014/6370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2013
NUMARASI : 2012/1112-2013/249
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 05/11/1990 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 05.11.1990 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalıya ait ......sicil no lu muhasebe bürosu işyerinde 15/11/1990 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığının ve hizmetinin diğer davalı SGK"ya bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya bu Kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir." hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı ve işverenin kabul beyanı tek başlarına yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınarak; davanın kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığı yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı F.. O.."a ait ....sicil numaralı “Büro” ünvanlı işyerinden verilen 05.11.1990 tarihli işe giriş bildirgesinin 28.11.1990 tarih ve .....varide no ile Kurum kayıtlarına intikal ettirildiği, Kurum"un 11/08/2010 tarihli yazısı ile davacıya ait hizmet kaydına rastlanılmadığını bildirdiği, davalı işyerinden Kurum"a verilen dönem bordrosu bulunmadığı, muhasebe bürosu olan işyerinin 05.06.1990-31.12.1990 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında olduğu, davacıya ait ...... sicil nolu Sigorta Sicil Kartı fotokopisinde davacının ilk işe giriş tarihinin 05.11.1990 tarihi olduğu kaydının yer aldığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dire Başkanlığı tarafından düzenlenen 17.04.2012 tarihli rapor ile; "A.. S.."nın inceleme konusu Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi"nin düzenlendiği tarihe yakın (1990) mukayeseye esas imza örnekleri bu kez de gönderilmediğinden, söz konusu belgede A.. S.."ya atfen gönderilen atılı imzanın A.. S.."ın eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespit edilemediği”nin bildirildiği, zabıta araştırması neticesi “belirtilen adrese gidildiği, dairede 1990 yıllarında muhasebe bürosunun olduğu, ancak sahibinin isminin ve davacının orada çalışıp çalışmadığının bilinemediği” hususunun 19/12/2011 tarihinde tutanağa bağlanmış olduğu, bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, mahkemece tanık sıfatı ile sadece davacı tanıklarının beyanının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda mahkemece yetersiz davacı tanıklarının beyanları ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan zabıta araştırması ile komşu işyeri tanıklarının belirlenmedikleri görülmektedir.
Yapılacak iş, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu tarihte çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının sigorta sicil numarasının Kurum"un hangi ünitesince verildiği ve hangi yılın ve ayın serilerinden olduğunu sormak, tüm deliller değerlendirilerek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; davacı vekille temsil edilmediği halde, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31/03/2014 günlü oturumda oybirliği ile karar verildi.