3. Hukuk Dairesi 2017/973 E. , 2017/15418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle, duruşma günü olarak belirlenen 07.11.2017 tarihinde davacı vekili Av. ... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, “M” plakalı minibüs sahibi olduğunu, ... Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Kurulunca 26/10/2007 tarihinde “M” plakalı minibüslerin yerine 18+1 yolcu kapasiteli otobüslere geçilme kararı alındığını, bu karar sonrasında 07 AB 98 plaka sayılı aracı alarak işletmeye devam ettiğini, anılan karara karşı açılan iptal davası sürerken üyesi olduğu ... Minibüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile SS 21 No"lu Özel Halk Otobüsleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi arasında protokoller düzenlendiğini, bu protokoller çerçevesinde 38.100 TL’lik bonoyu keşide ederek davalıya verdiğini, akabinde bedeli ödenen bonoyu geri aldığını, ancak protokollere rağmen davalının üyesi olduğu kooperatif üyeleri tarafından açılan dava sonucunda Koordinasyon Kurulu kararının ... 2. İdare Mahkemesince iptal edildiğini, protokolden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; 38.100 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02.09.2014 tarihli dilekçesi davayı ıslah ederek, davacının üyesi bulunduğu ... Minibüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile davalının üyesi bulunduğu ... SS 21 No"lu Özel Halk Otobüsleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi arasında akdedilen tüm anlaşma, sözleşme ve protokollerin geçersizliğinin tespiti ile geçersiz sözleşmeler uyarınca davalı tarafa ödenen 38.100 TL nin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise Ulaşım Koordinasyon Kurulu kararının iptal edilmesine rağmen, davacının otobüs işletmeye devam ettiğini, bu nedenle Özel Halk Otobüsleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi üyelerinin görmüş olduğu zarara karşılık olmak üzere davaya konu bononun verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu bononun, davacının bağlı olduğu minibüsçüler odası ile davalının bağlı olduğu özel halk otobüsleri kooperatifi arasında yapılan protokol kapsamında verildiği, trafik kayıtlarına göre davacının halen protokolde belirtildiği şekilde fazla kapasiteli otobüs niteliğindeki aracı kullanarak taşımacılık faaliyetine devam ettiği, yapılan ödemenin 2007 yılından beri minibüsçü esnafının fazla kapasiteli araçlar ile taşımacılık faaliyetinden kaynaklanan şekilde halk otobüslerinin doğmuş zararlarına istinaden yapılan ödeme olduğu, her ne kadar UKOME kararının ... 2. İdare Mahkemesi tarafından iptali söz konusu ise de bu iptalin başlı başına davacının bağlı bulunduğu minibüsçüler odası ile davalının bağlı olduğu özel halk otobüsleri kooperatifi arasındaki sözleşmeyi ve protokolü geçersiz kıldığının kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, davacı tarafından davalı lehine keşide edilen bono için ödendiği ileri sürülen 38.100 TL"nin istirdadı istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, Ticaret Kanunu"nda düzenlenmiş olan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanun"un 5. maddesinde ise ticari davaların dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görüleceği ve asliye ticaret mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Davaya konu edilen bono, 6102 sayılı TTK"nun 776. vd. maddelerinde düzenlenmiş olduğundan, işbu dava yukarıda anılan hüküm uyarınca mutlak ticari davadır.
Bu durumda, mahkemece; davanın asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.480 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.