
Esas No: 2021/11977
Karar No: 2022/7077
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11977 Esas 2022/7077 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sigorta tahkim yargılaması sonucunda davacı, motosiklet kazasında yaralandığı için davalı sigortadan 50.000 TL tazminat talep etmiştir. Bilirkişi raporu sonrası bu miktar 75.750 TL'ye yükseltilmiştir. Ancak davalı taraf usulüne uygun başvuru yapılmadığını, sağlık raporu ve gelir belgesi verilmediğini, koruyucu tertibat kullanılıp kullanılmadığını, SGK'dan ödeme alınıp alınmadığını sorgulayarak davanın reddini savunmuştur. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti davayı reddetmiştir ancak davacı vekili itiraz etmiştir ve İtiraz Hakem Heyeti davacı lehine karar vermiştir. Ancak bu karar, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarında çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak yapılması gereken maluliyet oranı tespitinin yapılmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Ayrıca belirlenen vekalet ücretinde hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde ise maktu ücrete hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Sigortacılık Yasası 30/17 madde ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrası, AAÜT'nin 17. maddesi. Kaza tarihi öncesi için Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihinden önce için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası için Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun reddine dair karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 27/12/2020 tarih 2020/İHK-23111 sayılı itirazın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 19/09/2018 tarihinde, müvekkilinin sürücüsü olduğu motosiklet ile davalıya ... ile sigortalı aracın karıştığı kazada yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 75.750,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacının usulüne uygun başvuru yapmadığını, yönetmeliğe uygun sağlık raporu ve davacıya ait üç aylık geliri gösteren belgelerin bulunmadığını usulden red kararı verilmesi gerektiğini, davacının koruyucu tertibat kullanıp kullanmadığının tespiti ile müterafık kusur indirimi talep ettiklerini, SGK’dan ödeme alınıp alınmadığının araştırılarak tazminat hesabından mahsubu yönünde itirazda bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılmış, talebin kabulü ile 75.750,00TL sürekli iş göremezlik tazminatın 12/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurana ödenmesine karar verilmiştir. Verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise
Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tip Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 12/11/2019 tarihli raporunda davacının maluliyetinin %15 olduğu rapor edilmiş ancak; anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, dosyadaki raporu da irdelenmek suretiyle, kaza ile illiyet bağı kuran, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde ATK İhtisas Kurulu'ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp, sonucuna göre, temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davanın kısmen kabulüne ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına toplam 10.647,50 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 madde ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde ise maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.