20. Hukuk Dairesi 2014/59 E. , 2014/2512 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, Fatsa İlçesi, Evkaf Köyü 569 sayılı parselin ifrazından oluşan 1000 ada 4 parsel sayılı 437 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliğinde olduğu halde, davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğunu bildirerek, tapu kayıtlarının iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiş, Hazine aynı iddia ile davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, her ne kadar yörede kesinleşmiş orman kadastrosu var ise de, taşınmazların fındık bahçesi niteliğinde olduğu, eski tarihli hava fotoğraflarında fındık bahçesi ile orman alanlarının karıştırılması sonucu taşınmazların yanlışlıkla orman kadastro sınırı içinde bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/12/2012 tarihli ve 2012/6660 E. - 14303 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1956 tarihli hava fotoğraflarında ve 1959 tarihli memleket haritasında fındıklık niteliğinde olduğu halde, 1982 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sırasında eski tarihli resmî belgelerin yanlış yorumlanması ve fındık ağaçları ile meşe ağacının karıştırılması sonucu orman kadastro sınırı içinde bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Öyle ki; bir yerde kesinleşen orman kadastro çalışması varsa, o yerin orman olup olmadığı, kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması sonucu anlaşılır. Bundan ayrı; çekişmeli taşınmazın ifrazen geldiği 569 sayılı parselin önceki malikleri Kazım ve Ali Emiroğlu tarafından Orman Yönetimi aleyhine açılan kadastro mahkemesinin 1988/4 (bozmadan sonra 1990/259) sayılı orman kadastrosuna itiraz davası sonunda 569 sayılı parselin (A) işaretli 18240 m² bölümünün orman kadastro sınırı içinde kaldığı belirlenmiştir. Bu karar, taraflar yönünden kesin hüküm teşkil eder. Mahkemece de taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı kabul edilmekle birlikte, tekrar eski tarihli resmî belgelere göre inceleme yapılmak ve bu belgeler yorumlanmak suretiyle karar verilmiş, orman kadastrosuna itiraz sürelerinin geçtiği ve orman sınırının kesinleştiği, 569 sayılı parselin de kısmen orman sınırı içinde kaldığına ilişkin kesin hüküm bulunduğu düşünülmemiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; kadastro mahkemesinin kesinleşen dosyasında bulunan krokiyi, çekişmeli taşınmazın ifrazdan önceki ve sonraki paftalarını ve kesinleşen orman kadastro haritasını birbiri üzerine aplike etmek ve taşınmazın geniş çevresi içinde en az 7-8 orman sınır noktası görülecek şekilde uygulama yapmak suretiyle taşınmazın hangi bölümlerinin orman kadastro sınırı içinde kaldığını belirlemek ve bu bölümlere ilişkin davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. Yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, dava konusu ... Mahallesinde bulunan 1000 ada 4 sayılı parselin tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1974 yılında yapılan arazi kadastrosu ve 06.04.1982 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince temyiz eden davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.