Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8938
Karar No: 2017/15480
Karar Tarihi: 08.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/8938 Esas 2017/15480 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/8938 E.  ,  2017/15480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar; dava konusu taşınmazın önceleri babaları daha sonra kendileri tarafından uzun yıllardır kullanıldığını, talep edildiği sürece ecrimisil bedellerinin davalı kuruma ödendiğini, taşınmazı imar ve ihya ettiklerini, üzerine meyve ağaçları diktiklerini, sulama havuzu yaptıklarını ve yol açtıklarını, 14.06.2013 tarihinde davalı idare tarafından dava konusu taşınmazın trampa yoluyla dava dışı kişiler adına tescil edildiğini, belirterek dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar ile imar, ihya, hafriyat, sulama havuzu ve yol yapmak suretiyle kendileri tarafından ödenen bedellerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacıların taşınmaz işgal ettikleri tespit edilerek ecrimisil ihbarnamesi ile tahliye yazısı gönderildiğini, kullanmaya devam ettiklerini, 16/4/2013 tarihinde yeni ihbarname gönderdiklerini, dava konusu taşınmazın 13/5/2013 tarihli Bakanlık oluruyla Hatay İl özel idaresiyle trampaya konu edildiğini, 4946 sayılı yasa gereği Hazine ye ait taşınmazlarda yapılacak yapılar nedeniyle hak talep edilemeyeceği, husumetin İl Özel İdaresine yönlendirilmesini, davacıların kötüniyetli işgal ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; taşınmazların 3.kişiye satış tarihi itibari ile muhtesatlı gerçek sürüm değeri ile muhtesatlar olmadan gerçek sürüm değeri arasındaki bedel farkı kadar davalının sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 11.392,00 TL, davacı ... için 5.188,00 TL alacağın davalıdan alınarak belirtilen oranlarda davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, dava konusu taşınmaza davacının yaptığı masraf ve iyileştirmelerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 729.maddesinde; "Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır" denilmektedir.
    TMK"nın 722.maddesinde ise; Bir kimsenin kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanması halinde bu malzemenin arazinin bütünleyici parçası olacağı; ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesinin aşırı zarara yol açmaması halinde malzeme sahibinin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebileceği; aynı koşullar altında arazinin malikinin de rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebileceği hükme bağlanmıştır.
    Aynı Kanunun 723.maddesi gereğince; Malzeme sökülüp alınamazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyi niyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar, bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir. Anılan hükümler, esas itibariyle (BK"nın 61 ve devamı maddelerinde) TBK"nın 77 ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmenin özel bir halidir.
    Bu bağlamda davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesinde, 14.02.1951 tarih ve 1949/17-1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca davacının iyi niyetli olup olmadığının mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir.
    Dosyanın incelenmesinde; dava konusu taşınmazın trampa ve trampa yoluyla kamulaştırma yapılmadan önce davalı Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, davacıların işgali nedeniyle ecrimisil ve tahliye ihbarnamelerinin gönderildiği, dinlenen tanık beyanlarına göre de davacıların Hazine adına kayıtlı olduğunu bilmelerine rağmen taşınmaza muhtesat ve masraf yaptıkları görülmektedir.
    O halde, davalı Maliye Hazinesine ait taşınmazı geçerli bir sözleşmeye dayalı olarak kullandığını ispat edemeyen davacıların iyiniyetli oldukları kabul edilemez. Ancak, keşif raporunda belirtilen ağaç ve yapıların davacıya ait olduğu da yanlar arasında tartışmasızdır.
    Bu takdirde TMK.nun 723 - 729. maddelerinde yer alan ” malzeme sökülüp alınamaz ise, arazi maliki malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar, bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir” hükmü gereğince bir karar verilmelidir.
    Anılan hüküm esas itibariyle BK.nun 61 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmenin özel bir halidir. Davacıların iyiniyetli olduğu ispat edilemediğine ve malzeme de sökülüp alınmadığına göre hükmedilecek miktar muhtesatlı değeri ile muhtesatsız değeri arasındaki fark olmayıp, bu malzemeler nedeniyle taşınmaz malikinin zenginleştiği miktardır. Bu miktar TMK"nun 723/son maddesinde belirtildiği üzere, malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri ifade ettiğinden, bu miktar üzerinden alınacak rapora göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi