Esas No: 2022/257
Karar No: 2022/6963
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/257 Esas 2022/6963 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden davalılar arasındaki bir tasarrufun iptali davasında verilen karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Davacı vekili tarafından yapılan karar düzeltme istemine rağmen verilen kararda değişiklik yapılmamıştır. İptal davalarıyla ilgili olarak İİK'nın 282. maddesi gereği borçludan mal iktisap edenler hakkında ancak kötü niyetinin kanıtlanması halinde iptal kararı verilebilir. İİK'nın 283/II maddesi uyarınca üçüncü şahsın elinden çıkardığı malların bedelleri tasarrufa konu malın gerçek değeri oranında nakden tazmin edilir. Kararda İİK 282 ve devamı maddeler detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalılar 1- ..., 2- ... 3- ... 4- ... arasındaki İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.01.2016 günlü 2014/474 E- 2016/23 K sayılı kararın Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 25.11.2020 gün, 2020/3418 E- 2020/7665 K sayılı ilamı ile Bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı ...’den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine İstanbul 4. İcra Müdürlüğü’nün 2012/22051 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun acz halinde olduğunu, davalı borçlunun mal kaçırma gayesi ile adına kayıtlı İstanbul İli, .... İlçesi, ... parsel ve 26 parselde bulunan gayrımenkullerini önce ...’ya, 1303 parselin daha sonra davalı ...'e, 26 parselin ise davalı ...'e devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 1303 parsel yönünden davalı ... aleyhine davanın tefrik edilmesine karar verilmesini istemiş, 26 parsel yönünden davalı ... aleyhine olan davanın ise takipsiz bırakıldığını beyan etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı ... hakkındaki dava davacı tarafça takipsiz bırakıldığından HMK 150 madde uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... hakkındaki dava bu dosyadan tefrik edildiğinden bu davalı hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı ...'nun İİK 283/2 madde uyarınca taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek değeri olan .....mah. 1303 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz için 114.607,70 TL, .... İlçesi ... mh. .... civarı 26 parsel için 78.280,95 TL miktarında ve davacının İstanbul 4.İcra Müdürlüğü 2012/22051 esas sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 25.11.2020 gün, 2020/3418 E- 2020/7665 K sayılı ilamında “... 1303 parsele ilişkin davalı ... hakkındaki davanın işbu dosyadan tefrik edildiğinin anlaşılmasına göre mahkemece 1303 parsele ilişkin olarak açılan ve dördüncü kişi durumunda olan davalı ... hakkındaki dava dosyasının sonucunun beklenmesi ve dava reddedildiği takdirde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
Doğrudan doğruya borçludan değil de, borçlunun sattığı şahıstan mal iktisap edenler hakkında iptal kararı verilebilmesi; ancak kötü niyetli olduklarının kanıtlanması halinde mümkündür. Kötüniyetten maksat, borçlunun durumunun satın alan tarafından bilinmesi veya bilinebilecek durumda olmasıdır. Kötü niyeti kanıtlama yükümlülüğü ise davacı alacaklıya düşer. Kötüniyetin kanıtlanamaması halinde dava İİK'nun 283/2. maddesine göre bedele dönüşür.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3.kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Somut olayda; dava konusu 1303 parsel sayılı gayrımenkulün davalı borçlu tarafından 10.07.2012 tarihinde davalı ...’ya ondan da davalı ... e devredildiği, davalı ... tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunulması sebebi ile talebin bu dosyadan tefrik edilmiş olduğu, İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/78 esasına kaydının yapıldığı, davalı ... hakkında kötü niyetine dair dava dosyasına ibraz edilecek bir delil bulunmadığının anlaşılmasına göre de davacı vekili tarafından dosyanın takipsiz bırakılarak mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda Mahkemece dava konusu 1303 parsel ile ilgili davalı ... ün kötü niyetinin ispat edilememiş olmasına göre, yukarıda açıklandığı üzere İİK 283/2 hükmü gereğince talebi bedele çevrilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre , Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin Bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün yukarıdaki açıklamalar ışığında Onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 25.11.2020 gün, 2020/3418 E- 2020/7665 K sayılı ilamının kaldırılarak mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6.022,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 06.04.2022 günününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.