3. Hukuk Dairesi 2016/7232 E. , 2017/15515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı Belediye tarafından kendisi hakkında 22/12/2010 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığı"na başvurarak 79.500TL zimmet iddiası ile şikayetçi olduğunu, hakkında soruşturma başlatıldığını, bu soruşturma aşamasında iddia edilen zimmet açığını Belediye hesaplarına yatırdığını, ne var ki soruşturma neticesinde kendisi hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karar verildiğini, bunun üzerine davalı hesabına yatırdığı bedelin iadesi amacıyla takip başlattığını ileri sürerek, borçlunun icra takibine karşı yapmış olduğu itirazın iptaline ve takip konusu alacağın %20"sinden fazla olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının bir zararı var ise bunu idareden talep etmesi gerektiğini, zararın giderilmemesi halinde ise idari yargıda dava açması gerektiğini, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, davacının Belediye hesaplarında sebep olduğu zararın giderilmesi için ödeme yaptığından açılan davanın haksız ve hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; olayda, kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda davacının soruşturma geçirdiği dönemde ... Belediye Başkanlığı hesabına yatırmış olduğu parayı tekrardan tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığının kabul edilmesi gerektiği, istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerektiği, itirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari işlem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin kabul edilemeyeceği, diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemeyeceği, bu durumda, istem idari yargı yerinde davaya konu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesi ile, yargı yolu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davalı Belediye"nin davacı hakkında zimmet suçundan şikayetçi olması sonucu savcılık tarafından yapılan soruşturma sırasında, davacı tarafından ödenen şikayete konu bedelin, soruşturma neticesinde davacı hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
İdarenin bir tasarrufundan dolayı idare mahkemesine iptal davası açılabilmesi için, idarenin hukuk düzeninde değişiklik yaratan kesin ve yürütülmesi zorunlu olan bir işleminin bulunması gerekir. Somut olayda, davalı idare tarafından alınmış böylesi bir idari karar ya da tasarruf bulunmamaktadır.
Bu durumda idarece alınmış bir karar bulunmadığı anlaşıldığından (ve ortada iptale konu bir idari işlem olmadığından) davaya Adli Yargı yerinde bakılması gerekirken, mahkemece yazılı gerekçelerle yargı yolu gözetilerek davanın usulden reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.