Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12903
Karar No: 2022/6930
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12903 Esas 2022/6930 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/12903 E.  ,  2022/6930 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 19/01/2021 tarih ve 2021/İHK-1943 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararının süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı vekili, 03/12/2019 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki bisiklet ile davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında ,davacının yaralandığını ve %5 oranında malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 472,00 TL rapor ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Yargılama sırasında dava değerini 168.053,88 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulüne, 168.053,88 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 18/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalının itirazının kısmen kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 151.478,16 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 472,00 TL rapor ücreti bedeli toplamı 151,950,16 TL tazminatın 18/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, .... Üniversitesi ve .... Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle
    varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
    Eldeki davada; davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan 31/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda, PMF 1931 ve progressif rant usulü ile hesap yapılmış, Uyuşmazlık Hakem Heyetince PMF 1931 ve Progressif rant usulüne göre yapılan hesaplama sonucu bulunan zarar hükme esas alınmış, davalının itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince TRH 2010 ve 1,8 teknik faize göre hesaplama yapılması gerektiği gerekçesi ile 08/01/2021 tarihli farklı bir bilirkişiden alınan rapor hükme esas alınarak davalının itirazı kabul edilmiştir.
    İtiraz Hakem Heyetinde hükme esas alınan tazminat raporunda, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir ki, İHH tarafından esas alınan rapor bu yönüyle yeterli bir rapor değildir.
    Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, PMF 1931 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınması gerektiğinden) davacının talebi dikkate alınarak PMF 1931 progressif rant usulüne göre belirlenen tutara hükmedilmesi gerekirken TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz esasına göre belirlenen tutar esas alınarak hüküm tesisi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    3- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a) Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK'nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, kaza nedeniyle müvekkilinin %5 oranında özürlü kaldığını belirterek bu maluliyet oranına göre karar verilmesini talep etmiş ve dava dilekçesinde maluliyet oranı konusunda fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde başvuruda sunulan rapora itirazını belirtmiştir. Hakem Heyetince, kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu ibraz etmesi için davacıya süre verilerek ara karar tesis edilmiş, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın 05/10/2020 tarihli raporuna göre davacıda kaza nedeniyle oluşan maluliyetin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %15 oranında olduğu rapor edilmiştir. 31/10/2020 tarihli hesap bilirkişisi raporunda %15 maluliyet oranına göre tazminat hesaplanmış, davacı vekili de ıslah dilekçesi ile bu orana göre bulunan tazminatı talep etmiştir.
    Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından dava dilekçesinde (başvuru dilekçesinde) davacının maluliyet oranı %5 oranı ile kendisini bağladığı dikkate alınmaksızın talep aşılarak davacının maluliyetinin %15 olduğu kabul edilerek bu doğrultuda hazırlanan hesap raporuna göre hüküm kurulmuş ve İtiraz Hakem Heyetince taleple bağlılık ilkesi gözetilmeden davalının bu yöndeki itirazının reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    b- Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 17. fıkrası ve 19/01/2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasında vekalet ücretine ilişkin düzenleme getirilmiş, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17. maddesi, 2. fıkrasında da, vekalet ücretinin tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibi lehine vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi 2. fıkrası gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nisbi vekalet ücretine karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2 ve 3/a,b) numaralı bentlerde belirtilen nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya ve davacıya geri verilmesine 06/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi