Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10997
Karar No: 2017/15536
Karar Tarihi: 08.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/10997 Esas 2017/15536 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/10997 E.  ,  2017/15536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalının Devlet Hastanesinde fizik tedavi uzmanı olarak görev yaptığını, özel muayenehanesini 31.12.2004 tarihinde kapattığını bildirmesine rağmen, 06.09.2006 tarihinde davalı kurum görevlileri tarafından yapılan denetimde düzenlenen tutanak ile davalının özel muayenehanesinde hasta kabul ettiğinin tespit edildiğini, muayenehanenin kapatıldığını bildirdiği 31/12/2004 tarihi ile hasta kabul ettiğinin tespit edildiği 06/09/2006 tarihi arasındaki Şubat 2005 ile Ağustos 2006 dönemlerinde davalıya yapılan döner sermaye ödemelerinde mesleğini serbest olarak icra eden ve etmeyen uzman hekimler için öngörülen kat sayı arasındaki fark nedeniyle davalıya yersiz olarak döner sermayeden haksız olarak yapılan 27.226,64 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddini, aksi takdirde aynı olay nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını suç kastı bulunmadığı gerekçesiyle beraat ettiğini, davaya konu işlemin iptali için idari yargıda dava açıldığını, neticesinin beklenilmesini, davalının özel muayenehanesinde hasta kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 20.02.2014 tarihli ve 2013/18219 E., 2014/2547 K.sayılı ilamı ile; "...Davalının, devlet hastanesinde uzman doktor olarak görev yaptığı ve bu şekilde maaş aldığı halde özel muayenehanesinde hasta kabul ettiği gerekçesiyle kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırmak suçundan ... 2.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/68 Esas sayılı dosyasında yargılandığı ve davalının görevini kötüye kullanmak ve kamu kurumunu dolandırmak kastının bulunmadığı
    gerekçesiyle beraatine karar verildiği, beraat kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği sabittir. Öte yandan; davaya konu paranın ödenmesine dayanak teşkil eden idari işlemin iptali amacıyla davalı tarafından açılan davada ise, idare görevlilerince tutulan 06.09.2006 tarihli tutanak (davacının kapattığını beyan ettiği muayenenin apartman girişinde Dr...."ya ait 15x15-20 cm ebadında bir tabela bulunduğu, ev olarak tanzim edilen mekanın bir odasında hekimin diplomalarının asılı olduğu, traksiyon masası ve ile üzerinde hekime ait kartvizitlerin yer aldığı bir adet masa ve 4 adet sandalye bulunduğu, alınan randevu üzerine eşi olduğu ifade edilen kişinin denetim ekibinin kabulünü yaparak muayanehaneye aldığı, davacının daha sonra gelerek hastanın kim olduğunu sorduğu....) irdelenmek suretiyle davacının mesleğini serbest olarak da icra ettiği sonucuna varılarak döner sermaye ek ödemelerinin mesleğini serbest olarak icra etmeyen uzman hekim katsayısı yerine mesleğini serbest olarak icra eden uzman hekim katsayısı uygulanarak fazla ödenen döner sermaye ek ödemesinin yasal faiziyle tahsili için davacı adına borç çıkarılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddedildiği ve kararın Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, iş bu davaya dayanak yapılan idari işlemin hukuka aykırı bulunmadığı yönündeki esasa ilişkin kesinleşmiş idari yargı kararı ve davacı kurum görevlilerince tutulan aksi ispat edilemeyen tutanak içeriğine göre davalının mesleğini serbest olarakta icra ettiği kabul edilerek, sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile, davalının Şubat 2005 - Ağustos 2006 arası dönemde serbest çalıştığı hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuş, davalı tarafın karar düzeltme istemi Dairemizin 27.01.2015 tarihli ve 2014/19505 E., 2015/1507 K. sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, 27.226,64 TL"nin 24.11.2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda düzenlenen tabloda 2005 yılı Mart ila 2006 yılı Ağustos dönemine ilişkin yapılan ödemelerden her bir döneme ait tabloda gösterilen net tutarın yine tabloda gösterilen ilgili faiz başlangıç tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, davalıya yersiz yapıldığı iddia olunan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun konuya ilişkin 61 vd. maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
    Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
    Diğer taraftan, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun, yani sebepsiz zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir.
    Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi belgelerden; ... 1.İdare Mahkemesinin 13.12.2011 tarihli ve 2011/2087 E., 2011/2255 K.sayılı kararı ile; davacı ... tarafından fazla ödenen döner sermaye ek ödemesinden borç çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali için açılan davada, davanın reddine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Danıştay 11.Dairesinin 2009/1099 E., 2012/7455 K.sayılı ilamı ile onandığı, karar düzeltme isteminin Danıştay 11.Dairesinin 08.11.2013 tarihli ve 2013/3735 E., 2013/9754 K. sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır.
    Faizin başlangıcı tarihi olarak İdare Mahkemesinin kararının kesinleşme tarihinin esas alınarak, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekmekte ise de, idari davada karar düzeltme isteminin 08.11.2013 tarihinde reddedildiği gözetildiğinde, iş bu davanın anılan tarihten daha önce 22.03.2012 tarihinde açıldığından, alacağa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.
    O halde mahkemece; alacağa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendindeki "24.11.2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda düzenlenen tabloda 2005 yılı Mart ila 2006 yılı Ağustos dönemine ilişkin yapılan ödemelerden her bir döneme ait tabloda gösterilen net tutarın yine tabloda gösterilen ilgili faiz başlangıç tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek" ifadelerinin hükümden çıkartılarak yerine "22.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek" ifadesinin yazılmasına, hükmün davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi