3. Hukuk Dairesi 2016/7472 E. , 2017/15540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 15/06/2013 tarihinde davalının ... Otomotiv adlı işyerinden ... plakalı 1992 model aracı toplam 6.250,00 TL bedel karşılığı satın aldığını, bedelin 1.000,00 TL"sini peşin olarak ödediğini, kalan borcunu ise 10.07.2013 tarihinde 500,00 TL, 10.10.2013 tarihinde 4.750,00 TL olmak üzere taksitler halinde ödeme konusunda anlaştıklarını, aracı teslim alıp yaklaşık 40 kilometre yol yaptığı sırada araç motorunun arıza çıkararak yolda bıraktığını, çekici ücreti olarak 150,00 TL, araba tamiri ücreti olarak 500,00 TL bedel ödediğini, yola çıktığında motordan tekrar ses gelmesi üzerine aracı yine çekiciyle çektirip, bu çekiciye de 400,00 TL ödediğini, tamiri için de araç parçaları ve malzemeleri için toplam 1.060,49 TL ödediğini, davalıya ihtarname gönderdiğini, araçtaki gizli ayıbın kendisi tarafından bilinmesine olanak bulunmadığını, aracın ayıplı olması nedeniyle yaklaşık 60 gün işini yapmakta sıkıntı çektiğini, ayrıca 15 gün aracın tamir işleri ile ilgilenmesinden dolayı çalışıp gelir elde edemediğini, bu nedenle 2.000,00 TL tutarında maddi zararı olduğunu, belirterek, öncelikle 15.06.2013 tarih ve 5.250,00 TL bedelli senetten dolayı borcunun olmadığının belirlenmesine ve senedin iptal edilmesine, aracı davalı tarafa teslim ederek malın ayıplı olmasından dolayı ödemiş olduğu 1.000,00 TL"nin ödeme tarihi olan 15.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, aracın tamiri için ödediği 3.434,75 TL"nin 03.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, aracını işinde kullanamamış olmasından dolayı 2.000,00 TL maddi tazminatın ve ayrıca yaşamış olduğu iş kaybı evine gelir getirememe gibi nedenlerle çekmiş olduğu manevi acılar için 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; yetkili mahkemenin... Mahkemeleri olduğunu, dava konusu aracı toplam 6.250 TL bedelle vadeli olarak davacı tarafa sattığını, aracın çalışır ve yürür vaziyette davacı tarafa teslim edildiğini, dava konusu olan araçta gizli ayıp olmadığını, davacının kendi kusurundan kaynaklanan kullanım hatasından dolayı aracın hararet yapmış ve arızalanmış olduğunu, ayrıca 15.06.2013 tarihli araç alım satım sözleşmesinde sözleşmeden sonra
meydana gelen arızanın alıcıya ait olduğunun taraflarca kabul edildiğini, davacının ödemesi gereken bakiye borcunu ödememek için dava yoluna başvurmuş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; aracın 21 yıllık bir araç olması nedeniyle mevcut hali ile benimsendiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava; harici araç satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin, araç tamiri için yapılan masrafların, uğranılan maddi kayıplar ile manevi zararın giderilmesine ilişkindir.
Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. (HGK,2003/4-676 E. ve 2003/639 K. sayılı kararında açıklandığı gibi )
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 15.06.2013 tarihinde harici satış sözleşmesi ile ... plakalı 1992 model aracın 6.250,00 TL bedel karşılığında davalı tarafından davacıya satıldığı, davacı tarafından 1.000,00 TL"nin peşin olarak ödendiği, bakiye bedelin ödeneceği tarihlerin de belirlendiği görülmektedir.
Somut olayda; davacının araç bedeli için ödediği 1.000,00 TL"nin iadesine yönelik talebi de bulunduğu anlaşılmakla, davacının davaya konu edilen araç için ödediği bedeli yukarıda ifade edilen yasa hükümleri uyarınca talep hakkına sahip olduğu, gözetilerek, ilgili araç için ödediği bedelin mahkemece hüküm altına alınması ve ayrıca bedelinin iadesine karar verilirken davacının elinde bulunan aracın davalıya aynı anda ve zamanda iade edilmesi gerekir.
O halde mahkemece; davacının elinde bulundurduğu aracı davalı tarafa iade edilmesi (birlikte aynı anda ifa edilmesi) şartıyla, ödenen 1.000,00 TL satış/peşinat bedelinin davacıya iadesine (davacının satın almış olduğu aracı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talep edemeyeceği de dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.