Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3145
Karar No: 2019/218
Karar Tarihi: 08.01.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/3145 Esas 2019/218 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/3145 E.  ,  2019/218 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde ... Bölgesine bağlı çeşitli il ve ilçelerden sorumlu satış temsilcisi olarak çalıştığını, işverenin talimatları çerçevesinde tanıtım ve satış yapılacak yerlere gitmek suretiyle 08.00-22.00/23.00 saatleri arasında çalıştığını, ikametgahı dışındaki yerlere gittiğinde ise 05.00’de yola çıktığını, yolda geçen sürelerin iş süresinden sayılması gerektiğini, cumartesi ve pazar günleri de çalıştığını, işverence davacıya kota uygulandığını, fazla çalışma yapmadan bu kotayı doldurmasının mümkün olmadığını ileri sürerek fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, tıbbi ilaç temsilcisi olarak çalışan davacının sadece ilaç tanıtımı yaptığını, görevleri arasında ilaç satışı bulunmadığını, ziyaret saatlerini kendisinin belirlediğini, sabit bir işyerinin bulunmadığını, yapılan eğitim ve toplantıların fazla çalışma veya hafta tatili çalışması olarak kabul edilemeyeceğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının hafta tatili ve fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Öte yandan, yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler hafta tatili günlerinde yapılan çalışmalar açısından da geçerlidir.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece tanık beyanları ve davacı tarafça sunulan bir kısım emailler doğrultusunda davacının haftada altı gün çalıştığı, hafta içi mesaisinin 08.00-19.00 saatleri arasında olduğu, 19.00-20.00 saatleri arasında işverene mail gönderdiği, günde 1,5 saat ara dinlenme süresi kullandıktan sonra günlük çalışma süresinin 10,5 saat olduğu, ayrıca hafta içi 3 gün şehir dışına gittiği, bu sebeple günlük çalışma süresine 1 saat gidiş ve 1 saat dönüş olmak üzere 2 saat daha eklenmesi gerektiği ve böylece haftanın 3 günü günlük çalışma süresinin 12,5 saat olduğu, iş sözleşmesine göre yıllık 270 saate kadar fazla çalışmaların mahsubundan sonra toplam haftalık çalışma süresinin 63,5 saat ve fazla çalışma süresinin 13,5 saat olduğu tespit edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada üç gün yolda geçen günlük iki saatlik gidiş geliş süresinin, günlük çalışma süresine dahil edilmesi hatalı olup, öncelikle kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. Dosya kapsamında bulunan dava dilekçesine göre davacı hafta içinde çalıştığını, hafta sonlarında da çalışmak zorunda kaldığını ileri sürmüş olup, davacının olağan çalışma düzeninde haftanın kaç günü çalıştığı hususu açıklığa kavuşturulmadan, doğrudan altı günlük çalışma düzenine göre değerlendirme yapılarak haftalık çalışma süresinin belirlenmesi de bir başka hatalı yöndür. Dairemizce temyiz incelemesi yapılan davacı tanıklarından ...’e ait (2015/14636 E.) dosyada, davacının haftada dokuz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Anılan dosyanın davacısı olan tanığın davacı ile birlikte çalıştığı süre, davacı ile aynı işi yapıp yapmadığı, aynı yerde çalışıp çalışmadığı gibi yönlerden gerekli araştırma yapıldıktan sonra, söz konusu dosyanın emsal olarak kabul edilip edilemeyeceği belirlenmeli ve yukarıda belirtilen yönler de dikkate alınmak suretiyle tüm dosya kapsamı yeniden birlikte değerlendirilerek davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında bir sonuca varılmalıdır. Eksik inceleme ve hatalı hukuki değerlendirme ile sonuca gidilmesi yerinde değildir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    3-Davacının fazla çalışma ve hafta tatiline esas ücretinin belirlenmesi bir başka uyuşmazlık konusudur.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının fazla çalışma ücretine esas ücret miktarı, işverence davacıya ödenen yıllık izin ücreti miktarına göre belirlenmiş, dönemsel ücretler de aynı şekilde belirlenen son ücretin asgari ücrete oranlanması suretiyle hesaplanmıştır. Ne var ki, dosya kapsamında 2008-2010 yıllarına ait imzasız ücret bordroları bulunmakta olup, anılan bordrolar hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan dönemsel ücretin belirlenmesi yerinde değildir. Davacının dönemsel ücretinin dosyadaki bilgi ve belgelere göre belirlenebilmesi halinde, son ücretin asgari ücrete oranlanması suretiyle farazi olarak sonuca gidilmesinin isabetli olmayacağı belirtilmelidir. Ayrıca, işverence sunulan bordroların bir kısmında satış primi adı altında prim ödemeleri bulunmakta olup, gerek tanıkların anlatımları gerekse davacının beyanına göre işyerinde kotaya bağlı bir prim uygulamasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemiz uygulamasına göre, işverence kotaya bağlı prim ödemesi yapılması halinde fazla çalışma ücretinin hesabında, temel ücretin garanti ücret kısmı ile prim kısmı birbirinden ayrılmalı, fazla çalışma ücretinin belirlenmesinde sadece garanti ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılarak sonuca gidilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler dikkate alınmadan ücretin belirlenmesi ve fazla çalışma ile hafta tatili alacağı hesaplanması yerinde olmayıp, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi