12. Hukuk Dairesi 2015/27669 E. , 2016/4499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Genel haciz yolu ile yapılan takipte borçlunun, kendisine ödeme emri tebliğ edilmediği için zamanında borca itiraz edemediğini, takip konusu borçla alakasının bulunmadığını iddia ederek gecikmiş itirazının kabulünü ve mağduriyetinin giderilmesini talep ettiği, mahkemece gecikmiş itiraza ilişkin delillerin ibraz edilmediği ve kanunda belirtilen üç gün içinde dava açıldığı tespit edilemediği gerekçesiyle talebin süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK"nun 65.maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK"nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa"nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir.
Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı Kanun"un 10/2. maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinin gerçekleşmesi gerekir. Bu hal gerçekleştikten sonra tebligatı çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliğinin 79. maddesine uygun zarf üzerine aynı yönetmeliğin 16/2. maddesi gereğince “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.
Somut olayda; borçluya çıkarılan Örnek 7 ödeme emri tebliğ mazbatası üzerine icra müdürlüğünce "(Mernis Adresi) Cumhuriyet Mah. Sanat Sk. No:10 ...." adresi yazılarak tebliğe çıkarıldığı, dağıtıcı tarafından “Gösterilen adres muhatabın (mernis) adresi olup muhatap adreste tanınmıyor, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 6099 sayılı Kanun"la değişik 21/2. maddesine eklenen fıkraya göre tebliğ evrakı bağlı bulunduğu mh. muhtarına teslim edilip kapısına 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmıştır” şerhi verilerek 13.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Takip dosyasında borçlunun adresine çıkarılan ve bila tebliğ dönen tebligat evrakı bulunmamaktadır. Tebligatı çıkaran merci tarafından mazbataya Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddesine uygun şerh verilmemiştir. Bu nedenle adres hanesine yazılan (Mernis Adresi) ibaresine dayanılarak dağıtıcı tarafından Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. (Hukuk Genel Kurulu"nun 05.10.2001 tarih, 2001/12-258 esas, 2001/344 karar sayılı kararı). 7201 Sayılı Tebligat Kanun"un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Borca itiraza gelince; İİK"nun 62. maddesine göre genel haciz yolu ile yapılan takipte borca itirazın icra müdürlüğüne bildirilmesi mecburidir, bu nedenle icra mahkemesine yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz.
O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine ve borca itirazın da İİK"nun 62. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
ZA