20. Hukuk Dairesi 2013/10745 E. , 2014/2688 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ... İlçesi, ... Köyü, 140 ada 23 parsel sayılı 12079,58 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine "2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım" şerhi verilerek Hazine adına zeytinlik niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi vekili, çekişmeli taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğunu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını iddia ederek, orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği, 2010 yılında yapılan kadastro tespitinde, kesinleşen 2/B madde alanında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek - 4. maddesi uyarınca fiilî kullanım durumunun tesbitinin yapıldığı, orman sınırları dışına çıkarılan ve bu işlemin kesinleştiği yerlere ilişkin açılan davalarda kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; davacı ... Yönetimi vekilinin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.04.2011 tarih ve 2011/1138 - 5074 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Somut uyuşmazlıkta, çekişmeli taşınmaz hakkında 06.04.2010 tarihinde kadastro tesbit tutanağı düzenlenmiş olup, Orman Yönetimi tarafından 3402 sayılı Kanunun 12/1 ve 26/B maddelerinde belirtilen 30 günlük askı süresi içinde dava açıldığına göre, 3402 sayılı Kanunun 25/1 maddesi uyarınca davaya bakma görevi kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, davanın esası hakkında karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü, 140 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 02.03.2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2807,49 m² yüzölçümündeki bölümün beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmeksizin, 140 ada 23 parsel sayısı ile orman vasfıyla Hazine adına, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 1897,86 m² yüzölçümündeki bölümün beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmeksizin son parsel sayısı ve ham toprak niteliğiyle tesbit gibi Hazine adına, aynı krokide (C) ve (D) harfleriyle gösterilen sırasıyla 4017,79 m² ve 3356,43 m² olmak üzere toplam 7374,22 m² yüzölçümündeki bölümün beyanlar hanesine, “parsel ve içerisindeki ahır ve zeytin ağaçları ... kızı, ... tarafından kullanılmaktadır.” şeklinde kullanım şerhi verilerek son parsel sayısı ve zeytinli tarla niteliğiyle tesbit gibi Hazine adına, tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekillerinin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01.04.2013 tarih ve 2012/10744 - 2013/3608 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunduğu ve bu sebeple mahkemece bozmadan önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü, 140 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın 02/03/2012 tarihli bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2807,49 m² yüzölçümündeki bölümünün 140 ada 23 sayılı parselden ifrazı ile bu bölümün son parsel sayısıyla ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, ifrazdan geriye kalan 9272,09 m² yüzölçümündeki bölümün 140 ada 23 parsel sayısıyla tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1945 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1975 yılında 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre 2002 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleşmiş ise de, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün eylemli biçimde orman niteliğinde olduğu, aynı krokide (B, C ve D) harfleriyle gösterilen bölümlerin ise, orman niteliğinde olmadıkları saptandığına ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 2896 ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B madde uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu tesbit edilen yerler 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi uyarınca talep halinde orman niteliği ile tahsis ve tapuya tescil edilebileceğine göre, davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.