3. Hukuk Dairesi 2016/7222 E. , 2017/15647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının ... nolu elektrik abonesi olduğunu, 20.489,84 TL elektrik bedelini ödemediğini ileri sürerek bedelin ödenmesi için davalı aleyhine Urla İcra Müdürlüğünün 2008/253 sayılı icra takip dosyasında icra takibi başlattıklarını, ancak borçlunun borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40"dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; yetki itirazında bulunarak, dava dışı kişilerin davalıya ait bahçedeki tesisata hat çekerek kaçak elektrik kullandıklarını, borcu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, itirazın iptaline, hüküm altına alınan itirazlı alacak üzerinden %40"ı oranında olan 8.196 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 2014/3502 Esas, 2014/7714 Karar sayılı ilamıyla "...Dosya kapsamından, davalının 21.12.1992 tarihinden beri "Tarımsal kullanma" abonesi olduğu, hükme esas alınan 2008/253 E.sayılı icra takip dosyasında, 11.216 TL 2005 yılı 4. dönem enerji borcu, 7.858 TL gecikme zammı, 1.414 TL gecikme zammın KDV"si olmak üzere 20.489 TL için talepde bulunulduğu, davalının 04.11.2009 tarihli itirazı üzerine 04.11.2010 tarihinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, davalı abonenin ödemekle sorumlu olduğu elektrik bedeli talep edilmektedir. Buna göre, davada davalının sorumlu olduğu enerji bedelinin bu konudan anlayan uzman bilirkişiler kurulundan alınacak ayrıntılı rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece; bilirkişi incelemesi yapılmadan ve taraflar arasında görülen 2003 yılı 7.ve 8.döneme ilişkin başka borç için Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/42 Esas sayılı dava dosyasını gerekçe göstererek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, asıl alacak yerine, asıl alacak ile birlikte gecikme cezası ve KDV"si toplamının %40"ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi de, İİK"nun 67.maddesine aykırı olduğundan karar bu yönden de bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu bozma ilamı üzerine; mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile takibin 4.133,44.-TL asıl alacak, 3.356,01.-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 7.489,45.-TL alacağı yönünden devamına, 4.133,44 TL asıl alacak üzerinden %40 oranında olan 1.653,37.-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden bedelin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesinde; Gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.maddesinde de; Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olayda; davalının davacı kurumun 170218 nolu tarımsal sulama abonesi olduğu, 22.04.2005 tarihinde davacı kurum görevlileri tarafından düzenlenen kaçak tespit tutanağında, abonenin panosundan ... isimli kişi tarafından yapılan tahta kulübeye kablo ile enerji alındığı, tüketimi tespit eden sayacın camı sökülerek üç adet Bakanlık mührünü koparılması suretiyle sayacın diskine müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıldığı tespit edildiği, anlaşılmaktadır.
Buna göre dava ve takibe konu alacak, elektrik abonesi olmayan üçünncü kişinin davalı elektirik abonesinin sayacına müdahale ederek kaçak elektrik tüketimine ilişkindir. Bilirkişi kurulu tarafından belirlenen alacak tutarına tutanak tarihinden itibaren işleyen yasal faizin belirlenmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; bu husus kabul
edilmesine rağmen 3095 sayılı kanun uyarınca temerrüt faizi esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Rapor bu haliyle faiz yönünden hüküm vermeyi yeterli değildir.
Hal böyle olunca mahkemece; davacının kaçak elektrik kullanımı, haksız fiil niteliğinde olduğundan, bu miktara yasal oranda faiz istenebileceği göz önünde bulundurulmak suretiyle bu konuda bilirkişi heyetinden faiz yönünden ek rapor alınarak hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.