Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4023
Karar No: 2017/15661
Karar Tarihi: 09.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/4023 Esas 2017/15661 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/4023 E.  ,  2017/15661 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; 26.07.2012 tarihli harici satış sözleşmeyle davalıya ait 32 bağımsız nolu bölümü 40.000 TL bedelle satın aldığını, davalıya 25.000 TL ödeme yaptığını, ancak taşınmazın tapusunun ferağ işleminin gerçekleşmediğini, davalının taşınmazı başkasına sattığını, davalının sözleşme gereği olan edimini yerine getirmeyip sebepsiz yere zenginleştiğini belirterek, 25.000 TL"nin ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; daire satışı için harici satış sözleşmesi yapıldığını, 40.000 TL karşılığı anlaşıldığını, davacının 25.000 TL ödeme yaptığını, davacı ile davalının oğlu ..."in 16.10.2012 tarihinde davalının oğluna ait mağazanın devri konusunda 55.000 TL bedel karşılığı anlaştıklarını, 30.000 TL"nin davacı tarafından davalının oğluna ödendiğini, davacının oğluna olan borcunun bakiyesini harici satış sözleşmesine konu daire için yapılan 25.000 TL ödemeden karşılanmasını istediğini, harici satış sözleşmesinde ödenen 25.000 TL"nin mağaza devir bedeline sayıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, "... duruşmada dinlenen tanık beyanlarına göre davacının sözleşmeye konu 32 nolu bağımsız bölüm için yaptığı ödemelerin davalının oğlu ..."den devraldığı iş yerine mahsup edildiği, davacının sözleşmeye konu daireyi almaktan vazgeçerek ödediği bedelin dükkan devir bedeline sayılması konusunda davalı ile anlaştığı ..." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesinde belirlenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
    Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK"nun 706, TBK.nun 237. (BK."nun 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir.
    TMK"nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Somut olayda; davacının, taraflar arasında mevcut ve imzası inkar edilmeyen, tarafların kabulünde olan yazılı sözleşmeye dayandığı ve alacağı varlığı ile miktarını ibraz ettiği yazılı sözleşme ile kanıtladığı anlaşılmaktadır. Buna karşın davalının da yine harici satış sözleşmesi kapsamında, davacıdan 25.000 TL peşin para aldığını kabul ettiği; ancak, alınan bu bedelin daha sonra davacı ile davalının oğlu arasındaki sözleşme gereği davacının borçlu olduğu bedelin karşılığı olarak mahsup edildiğini savunduğu görülmektedir. Bu durumda, davalı, bu savunmayı kesin deliller ile ispatlamak zorundadır.
    Çünkü, hukuki işlemler kural olarak yalnız kesin delil ile ispat edilebilir, tanık (takdiri delil) ile ispat edilemez. Gerçekten kanunda ispat sınırı olarak gösterilen parasal belli tutarı (HMK 200/1.maddesi) aşan hukuki işlemler ve senede karşı olan iddialar (HMK 201.maddesi) kural olarak yalnız senet (kesin delil) ile ispat edilebilir; tanık (takdiri delil) ile ispat edilemez. Senetle ispat zorunluluğu yerine aslında "kesin delille ispat zorunluluğu" denilmesi daha doğrudur. Çünkü senetle ispatı zorunlu olan bir hukuki işlem mesela onbin liralık bir satış sözleşmesi başka kesin deliller (ikrar, yemin, kesin hüküm) ile de ispat edilebilir. (Medeni Usul Hukuku, Prof.Dr.Baki Kuru, Prof.Dr.Ramazan Arslan, Prof.Dr. Ejder Yılmaz, Ankara 2011, sayfa; 404)
    Buna göre, sözleşmede peşin olarak ödendiği yazılı olan satış bedelinin, başka bir alacak karşılığı mahsup edildiğine dair ispat yükü üzerinde bulunan davalı bu iddialarını yazılı belge ile ispat edememiştir.
    O halde mahkemece, taraflar arasında mevcut yazılı sözleşme içeriğine göre davalıya ödendiği anlaşılan ve davalı tarafça aksi ispat edilemeyen satış bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek, davalı tanıklarının beyanlarına dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi